Cumhurbaşkanı Erdoğan, hem yaşanan insani dramları hatırlattı hem de Türkiye’nin dış politikadaki önceliklerini net ifadelerle ortaya koydu.
“Suriye’de 600 binden fazla insan şehit oldu”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının önemli bir bölümünü Suriye’de yaşanan insanlık dramına ayırdı. Baas rejimi ve terör örgütlerinin saldırılarına dikkat çeken Erdoğan, şunları söyledi:
“Komşumuz Suriye’de 600 binden fazla Suriyeli, Baas rejiminin ve terör örgütlerinin saldırılarında şehit oldu; Sednaya gibi işkence merkezlerinde yüz binler eziyet gördü, milyonlarca Suriyeli ülkesini terk etti.”
Katliamların 13,5 yıl boyunca sürdüğünü vurgulayan Erdoğan, uluslararası kamuoyunun sessizliğini eleştirdi:
“13,5 yıl boyunca katliam devam ederken, 13,5 yıl boyunca sivillerin tepesine varil bombaları yağarken, vicdan sahibi bir avuç ülke dışında, demokrasi ve insan hakları havarisi kesilenlerin hiçbirinin sesi çıkmadı.”
Sınır bölgelerinde yaşanan insanlık dışı görüntülerin unutulmadığını belirten Erdoğan, şu ifadeleri kullandı:
“Sınır hatlarından yansıyan insanlık dışı görüntüleri hiçbirimiz unutmadık. Şişlerle delinen, batırılan, ülkemize doğru itilen botları unutmadık. Avrupa başkentlerinde kaybolan binlerce Suriyeli çocuğu unutmadık. Popülist siyasetçilerin ve medyanın kışkırttığı ırkçı saldırıları unutmadık.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Suriye’ye geri dönüşlere de değinerek:
“Suriye’ye dönenlerin sayısı 580 bini buldu. Muhacirlerin gönüllü, güvenli, onurlu geri dönüşleri, huzur ortamı kalıcı hale geldikçe şüphesiz hızlanacak.” dedi.
Gazze: “Hiroşima’dan 14 kat fazla bomba”
Erdoğan, Gazze’de yaşananları da sert ifadelerle gündeme taşıdı. İsrail’in saldırılarında 70 binin üzerinde Filistinlinin şehit olduğunu, 170 binden fazla kişinin yaralandığını belirten Erdoğan, yıkıntıların altında kalan cenazelerin sayısının hâlâ bilinmediğini söyledi.
“Şu anda pek çok anne, pek çok eş, çocuk; annelerini, babalarını, eşlerini arıyor ya da onların akıbetlerine ilişkin haber almayı bekliyor.”
Gazze’de on binlerce çocuğun soykırımın canlı tanığı olduğunu vurgulayan Erdoğan: “Sadece annesini, babasını, kardeşini değil; evini, okulunu kaybetmiş on binlerce çocuk, bugün enkazlar arasında Gazze’de hayata tutunmaya çalışıyor.” ifadelerini kullandı.
İsrail’in saldırılarını Hiroşima ile kıyaslayan Erdoğan: “Hiroşima’ya atılandan 14 kat fazla bombayla Gazze’yi yerle bir ettiler.” dedi.
Uluslararası sisteme de sert eleştiriler yönelten Erdoğan: “Nasıl adaletsizliği engelleyen bir uluslararası sistemden bahsedebiliriz? Uluslararası kurumların çoğu kendisini gassalin ellerine bırakmış meyyit misali cansız ve işlevsiz vaziyette.” şeklinde konuştu.
Ateşkes ve insani yardım vurgusu
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Gazze’de ateşkesin büyük ölçüde korunduğunu belirterek Hamas’ın tutumuna dikkat çekti:
“İsrail’in artan ihlallerine rağmen, Hamas’ın serinkanlı tutumu sayesinde ateşkes büyük ölçüde korunuyor. Çeşitli kısıtlamalara karşın insani yardım sevkiyatı peyderpey ilerliyor.”
Türkiye’nin Gazze’ye gönderdiği yardımlara da değinen Erdoğan: “103 bin tonu aşan insani yardımla burada da farkımızı ortaya koyuyoruz. Bu aşamada önceliğimiz, ateşkesin kalıcı olması ve insani yardımların Gazze’ye engelsiz ulaştırılmasıdır. Gazze’nin yeniden inşasına da bir an önce başlanmalıdır.” dedi.
Suriye ve 10 Mart mutabakatı
Erdoğan, İsrail’in Suriye’ye yönelik saldırılarını da eleştirerek: “İsrail’in Suriye’ye yönelik mütecaviz eylemleri, hâlihazırda bu ülkenin kalıcı güvenlik ve istikrarının önündeki en büyük engeldir.” ifadelerini kullandı.
DEAŞ’la mücadelede Türkiye’nin rolünü vurgulayan Erdoğan: “DEAŞ belasıyla göğüs göğüse çarpışmış tek NATO müttefiki olarak, Suriye Hükûmetine gereken her türlü desteği veriyoruz.” dedi.
10 Mart Mutabakatı’na da dikkat çeken Erdoğan:
“Ayak direnmesi hâlinde, krize dönüşme riski taşıyan 10 Mart Mutabakatı’nın uygulanması için de gerekli telkinlerde bulunuyoruz.”
Suriye’nin bölünmesine karşı olduklarını net şekilde ifade eden Erdoğan:
“Suriye’nin parçalanmasından, millî birlik ve bütünlüğünün zafiyete uğramasından kimin çıkar sağlayacağı açıktır.”
Güney Kafkasya ve barış süreci
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Güney Kafkasya’da tarihi bir sürece girildiğini belirterek: “Azerbaycan ve Ermenistan barış anlaşması imzalamaya hiç olmadıkları kadar yakınlar.” dedi.
Türkiye’nin Ermenistan’la normalleşme sürecine de değinen Erdoğan:
“Sürece paralel olarak, Azerbaycan’la diyalog hâlinde, biz de Ermenistan’la normalleşme süreçlerimizi ilerletiyoruz. İnşallah gelecek sene başından itibaren bazı sembolik adımlar atacağız.”
“Güçlü olmak dışında seçeneğimiz yok”
Konuşmasının genel çerçevesinde Türkiye’nin duruşunu özetleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu mesajı verdi:
“Türkiye’nin hem kendi çıkarlarını savunabilmesi hem de kardeşlerine yardım eli uzatabilmesi için güçlü olmak dışında seçeneği yoktur.”
Erdoğan’ın 16. Büyükelçiler Konferansı’ndaki konuşması, Türkiye’nin dış politikada insani hassasiyetleri önceleyen, bölgesel istikrarı ve adaleti savunan yaklaşımını bir kez daha ortaya koydu.




