Kuzey Suriye'nin İdlib kentinden olan 43 yaşındaki manav dükkânı sahibi Ahmed el-Ahmed, Cumartesi günkü saldırıda silahlı faille karşı karşıya geldiğinde iki kez vurulmasına rağmen, saldırganın elinden pompalı tüfeği almayı başarmıştı. Görüntülerde, Ahmed'in bir aracın arkasına saklanarak saldırgana atıldığı ve onu kafa kilidiyle etkisiz hale getirmeye çalıştığı görülüyordu.
Ahmed el-Ahmed'in kuzeni Mustafa, yaptığı açıklamada, kahramanlık eyleminin altında yatan temel nedeni açıkladı:
"Saldırının Yahudileri hedeflediğini bilmiyordu. Silahlı birinin insanlara ateş ettiğini gördü. İnsanları koruma iç güdüsüyle hareket etti."
Yerel medyaya göre, herhangi bir ateşli silah deneyimi olmayan Ahmed, saldırganı uzaklaştırdıktan sonra silahı bir ağacın yanına bırakmış ve hastaneye kaldırılmıştı.
Olayın ardından soykırımcı İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Ahmed'i "Yahudi kahramanlığının zirvesi" olarak nitelendirirken, Yeni Güney Galler Eyalet Başbakanı Chris Minns olayı "Şimdiye kadar gördüğüm en inanılmaz sahne" olarak tanımladı ve "O adam gerçek bir kahraman ve onun cesareti sayesinde bu gece hayatta olan çok, çok sayıda insan olduğundan şüphem yok," dedi.
Yeni Güney Galler Polisi, olayda en az 29 kişinin hastaneye kaldırıldığını bildirdi. Avustralya Başbakanı Anthony Albanese, saldırıyı "terörizm" ve şiddetli bir "antisemitizm eylemi" olarak nitelendirmişti. Albanese, saldırının "neşe ve inanç kutlaması olması gereken Hanuka'nın ilk gününde Yahudi Avustralyalılara yönelik hedeflenmiş bir saldırı" olduğunu vurguladı.
Saldırının detayları
"Deniz Kenarındaki Hanuka" etkinliğinde iddia edilen saldırganlardan biri öldürülürken, diğeri ağır yaralı durumda. Polis, "hayatını kaybeden fail" ile bağlantılı bir araçta el yapımı patlayıcıların bulunduğunu da kaydetti. Avustralya Devlet Başkanı Kral III. Charles da saldırıdan "dehşete düştüğünü" belirterek, olayı "Yahudilere karşı korkunç bir antisemitik terör saldırısı" olarak adlandırdı.





