Hollanda'da 29 Ekim'de düzenlenen erken genel seçimlerin ardından yapılan değerlendirmeler, ırkçı lider Geert Wilders'ın Özgürlük Partisi'nin (PVV) ağır bir bedel ödediğini ortaya koydu. Oyların sayımı devam etse de, seçimi yaklaşık 15 bin oyla önde götüren Demokratlar 66 (D66) Partisi'nin ipi göğüslemesi bekleniyor.
PVV'nin oy oranı, 2023 seçimlerindeki yüzde 23,5'ten yüzde 16,7'ye gerileyerek yaklaşık 7 puanlık önemli bir kayıp yaşadı. Bu düşüşle birlikte partinin Meclisteki sandalye sayısının 37'den 26'ya ineceği öngörülüyor.
Brüksel merkezli gazeteci Dave Keating, PVV'nin koalisyondan çekilmesi ve seçimin yapılmasına neden olması sebebiyle seçmenler tarafından cezalandırıldığını belirtti.
Büyük partiler Wilders'a kapıyı kapattı
Seçimin en çarpıcı sonuçlarından biri, ülkedeki hiçbir büyük partinin Geert Wilders'ın partisiyle koalisyon yapmak istememesi oldu. Keating, merkez sağ partilerin, PVV'nin hükümetten çıkma kararına çok kızdıklarını ve bu nedenle bir daha onlarla hükümet kurmayacaklarını söylediklerini aktardı. Ayrıca, merkez sağ partilerin PVV'nin hükümette olduğu sürede zayıfladığını gördüğünü de ekledi.
Keating, PVV'nin oylarının diğer küçük aşırı sağ partilere (JA21, FvD ve BBB) kaydığına dikkat çekerek, Hollanda Parlamentosundaki aşırı sağ sandalye oranının yaklaşık üçte bir olarak aynı kalacağını ifade etti.
Hükümet kurma süreci uzayacak
Ipsos I&O anket şirketinden Asher van der Schelde, ön sonuçlara göre parlamentoda çoğunluğa ulaşmak için sınırlı sayıda seçenek bulunduğunu belirtti. En olası senaryoların merkezci bir hükümet veya merkez-sağ/sağ ittifakı olduğunu ancak bu seçeneklerin de büyük partilerin anlaşmazlıkları nedeniyle zor olduğunu söyledi. Van der Schelde, bu durumun yeni hükümetin kurulmasının uzun zaman alacağına işaret ettiğini dile getirdi.





