Türkiye ve Katar, ABD Başkanı Donald Trump’ın Orta Doğu’yu yeniden şekillendirme planında önemli bir yer edindi. Suriye’deki enerji ve güvenlik işbirlikleri, bu iki ülkenin bölgedeki etkisini artırırken, Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) gibi rakiplerinin pozisyonları geriliyor.
Trump yönetiminin Suriye politikasında Türkiye ve Katar’a verdiği destek dikkat çekiyor. Katar, savaşın harap ettiği Suriye’ye gaz ve mali destek sağlarken, Türkiye askeri gücüyle bölgenin güvenliğinde önemli bir rol oynuyor. ABD, bu iki ülkeyi Suriye’nin yeniden inşasında anahtar müttefikler olarak görüyor. Amerikalı bir yetkili, “Trump, Çin, İran ve Ukrayna gibi büyük meselelerle meşgul. Suriye’de ise Türkiye ve Katar gibi yerel ortaklara güveniyor.” dedi.
Mayıs ayında Türkiye, Katar ve ABD arasında 7 milyar dolarlık bir enerji anlaşması imzalandı. Bu anlaşma kapsamında Suriye’de dört gaz santrali ve bir güneş enerjisi santrali inşa edilecek. Katar’ın önde gelen enerji şirketlerinden UCC, bu projeye liderlik edecek. Anlaşma, Trump’ın Orta Doğu vizyonunda yerel ülkeleri güçlendirme stratejisinin bir parçası olarak görülüyor.
Türkiye ve Katar’ın artan etkisi
Türkiye ve Katar, Suriye’deki rollerini bölgesel rakiplerine kıyasla daha da güçlendirdi. Türkiye, Suriye ile uzun bir sınırı paylaşmasının yanı sıra, geçmişte muhalifleri destekleyen son ülke olarak dikkat çekiyor. Katar ise, Suriye muhalefetini tanıyan ve destekleyen tek Körfez ülkesi oldu.
Öte yandan, BAE’nin Suriye’deki stratejisi başarısızlığa uğradı. Esed rejimini rehabilite etme çabaları sonuç vermedi. BAE’nin, ABD yaptırımlarını kaldırmak için Esed’e yönelik müzakereleri sürerken, rejim Ahmed Şara liderliğinde değişti. Şara’nın iktidara gelmesi, Türkiye ve Katar’ın Levant’taki etkisini daha da artırdı.
Bir Arap yetkili, “Şara, Emirliklerin parasını kabul eder ama güvenlik konusunda onlara güvenmez.” dedi. BAE’nin Suriye’deki etkisinin azaldığına dikkat çeken yetkililer, Türkiye ve Katar’ın bölgedeki nüfuzunun arttığını vurguladı.
ABD’nin yeni yaklaşımı
Trump yönetimi, Suriye’deki ABD askerlerini çekme planını yeniden gündeme getirdi. ABD’nin Suriye’deki askeri varlığı, İran’ın etkisini sınırlamak amacıyla sürdürülüyordu. Ancak Esed’in devrilmesiyle bu gerekçe ortadan kalktı. ABD’nin Suriye’deki üs sayısını sekizden bire düşürmeyi planladığı belirtiliyor.
Trump, Türkiye’nin Suriye’deki çıkarlarını açıkça destekledi. Eski ABD Suriye Büyükelçisi Robert Ford, “ABD, Türkiye’nin Suriye’deki ulusal güvenlik çıkarlarını anlıyor ve buna saygı duyuyor.” dedi. Türkiye’nin PKK konusundaki hassasiyetini de dile getiren Ford, “PKK meselesi çözülmeden Suriye’de istikrar sağlanamaz.” ifadelerini kullandı.
Bölgesel dinamikler
Türkiye ve Katar’ın artan etkisi, Orta Doğu’daki güç dengelerini yeniden şekillendiriyor. Libya’dan Sudan’a kadar birçok bölgede Türkiye ve Katar’ın desteklediği taraflar güç kazanırken, BAE’nin stratejik hamleleri başarısızlıkla sonuçlanıyor. Libya’da Halife Hafter’in Trablus’u ele geçirme girişimi başarısız olurken, Sudan’daki iç savaşta BAE’nin desteklediği gruplar zemin kaybediyor.
Sonuç olarak, Türkiye ve Katar, Trump’ın Orta Doğu’daki yeni düzeninde kilit oyuncular olarak yükseliyor. Bölgedeki enerji ve güvenlik işbirlikleri, bu iki ülkenin etkisini artırırken, rakiplerinin pozisyonlarını zayıflatıyor.