Gazze'de insani kriz derinleşirken, Gazze Hükümeti Medya Ofisi tarafından yayımlanan verilere göre, İsrail'in 27 Temmuz'dan bu yana Gazze'ye girmesine izin verdiği yardım kamyonlarının sayısı yalnızca 674 oldu. Bu, günlük olarak ortalama 84 kamyon girişi anlamına geliyor ve bu miktar, bölgenin günlük ihtiyaçlarının yalnızca %14'ünü karşılıyor.
Geçtiğimiz hafta, İsrail ordusu bazı bölgelerde "taktiksel bir duraklama" duyurmuştu. Bu duraklamanın Birleşmiş Milletler konvoylarının bölgeye girmesini kolaylaştıracağını iddia etti. Ancak, Gazze'nin büyük çoğunluğunda saldırılar ve ölümler devam etti. Açlık sorunları giderek yayılırken, uluslararası kamuoyunun aç kalan çocukların görüntüleri ve açlıkla bağlantılı ölümlerle ilgili artan tepkisi, İsrail'i daha fazla yardım girişine izin vermeye zorladı.
Gazze Hükümeti Medya Ofisi, 27 Temmuz'dan itibaren yardım kamyonlarının girişine ilişkin istatistikleri şu şekilde açıkladı:
- 27 Temmuz - 73 kamyon
- 28 Temmuz - 87 kamyon
- 29 Temmuz - 109 kamyon
- 30 Temmuz - 112 kamyon
- 31 Temmuz - 104 kamyon
- 1 Ağustos - 73 kamyon
- 2 Ağustos - 36 kamyon
- 3 Ağustos - 80 kamyon
Toplamda, bu süre zarfında sadece 674 yardım kamyonu Gazze'ye girmiştir, bu da bölgenin minimum insani ihtiyaçlarını karşılamak için tahmin edilen 4,800 kamyonun yalnızca %14'ünü temsil etmektedir. Gazze, sağlık, kamu hizmetleri ve gıda sektörlerinin temel ihtiyaçlarını karşılamak için günde en az 600 yardım ve yakıt kamyonuna ihtiyaç duymaktadır.
Ofis, ayrıca İsrail'in 22,000'den fazla insani yardım kamyonunun Gazze'ye girmesini kasıtlı olarak engellediğini belirterek, bu durumu "açlık, kuşatma ve kaos" sistematik kampanyasının bir parçası olarak nitelendirdi. Açıklamada, "İsrail işgali, bu yardımların girişini kasıtlı olarak engelleyerek açlık, kuşatma ve kaos mühendisliği politikası yürütmektedir." denildi.
Bu durum, uluslararası hukuku ihlal eden ve Gazze halkına karşı devam eden bir soykırım suçuna katkıda bulunduğu ifade edildi. Ofis, tüm tutulmuş kamyonların derhal ve koşulsuz bir şekilde girişine izin verilmesi, sınır kapılarının tam olarak açılması ve yardımın Gazze'deki sivillere güvenli bir şekilde ulaştırılması çağrısında bulundu. "Zaman geçmeden önce bunu yapmalıyız." denildi.
