Suriye ve İsrail, on yıllardır süren düşmanlıklarına rağmen, son haftalarda doğrudan görüşmeler gerçekleştirerek sınır bölgesindeki tansiyonu düşürmeyi ve güvenlik iş birliğini sağlamayı amaçlıyor. Beş farklı kaynağın doğruladığı bu gelişme, iki ülkenin uzun süredir devam eden düşmanlıklarını bir kenara bırakarak bölgesel istikrar için adım atmaya çalıştığını gösteriyor.

Görüşmelerin, Suriye'deki yeni yönetimin göreve gelmesinin ardından ABD'nin teşvikleriyle başladığı belirtiliyor. Aralık ayında Hayat Tahrir el-Şam'ın, Suriye'nin eski lideri Beşşar Esed'i devirmesiyle başlayan süreçte, İsrail ve Suriye arasında arka kanallardan yürütülen görüşmeler, şimdi yüz yüze toplantılara dönüşmüş durumda.

Görüşmelerin detayları

Suriye tarafında görüşmelere, Golan Tepeleri'ne komşu Kuneytra eyaletinin valisi ve üst düzey güvenlik yetkilisi Ahmed el-Dalati liderlik ediyor. Dalati'nin, geçtiğimiz günlerde Dürzi azınlığın yaşadığı Süveyda eyaletinin güvenliğinden de sorumlu olduğu açıklandı. İsrail tarafında ise görüşmelere kimlerin katıldığı henüz belli değil, ancak kaynaklar, İsrailli güvenlik yetkililerinin sürece dahil olduğunu belirtiyor.

ABD'nin Gazze'de yardım dağıtımı kaosa döndü: Açlık ve ölüm çığlığı
ABD'nin Gazze'de yardım dağıtımı kaosa döndü: Açlık ve ölüm çığlığı
İçeriği Görüntüle

Görüşmelerin ana gündemi, sınır bölgesindeki çatışmaların önlenmesi ve İsrail'in Suriye köylerine yönelik müdahalelerinin azaltılması. Ancak bazı kaynaklar, bu temasların uzun vadede daha geniş siyasi anlaşmalara zemin hazırlayabileceğini ifade ediyor. Bir kaynak, "Şimdilik bu görüşmeler, savaşın yokluğu anlamında bir barış için yapılıyor, normalleşme için değil." dedi.

ABD’nin rolü ve bölgesel dinamikler

ABD Başkanı Donald Trump'ın, Mayıs ayında Suudi Arabistan'ın başkenti Riyad'da Suriye'nin geçici Devlet Başkanı Ahmed Şara ile yaptığı görüşme, bu süreçte önemli bir dönüm noktası olarak değerlendiriliyor. Trump, Şara’nın İsrail ile ilişkileri normalleştirme konusunda istekli olduğunu ancak bunun zaman alacağını belirtti. Şara ise bu konuda doğrudan bir yorum yapmaktan kaçınarak, 1974 yılında yapılan ve Golan Tepeleri'nde bir BM tampon bölgesi kurulmasını öngören ateşkes anlaşmasının şartlarına dönülmesi gerektiğini vurguladı.

Suriye’nin İsrail’e yönelik jestleri

Suriye'nin yeni yönetimi, İsrail ile gerilimi azaltmak adına bir dizi jestte bulundu. Bu jestler arasında, uzun yıllar önce ölen İsrailli casus Eli Cohen'e ait kişisel eşyaların İsrail’e teslim edilmesi ve İsrail karşıtı Filistin İslami Cihad'ın iki üst düzey üyesinin tutuklanması bulunuyor. Ayrıca, Suriye Dışişleri Bakanlığı'nın ABD'ye gönderdiği bir mektupta, "Suriye'nin hiçbir taraf için tehdit kaynağı olmayacağı, buna İsrail'in de dahil olduğu" ifade edildi.

Bölgedeki sakinlik ve gelecek beklentileri

Mayıs ayı itibarıyla, özellikle Süveyda bölgesinde yaşanan çatışmalarda bir azalma gözlemlendi. İsrail'in Dürzi topluluğunu koruma gerekçesiyle düzenlediği hava saldırıları, Şam yakınlarındaki başkanlık sarayını hedef almıştı. Ancak son haftalarda bu tür saldırılar ve karşılıklı eleştiriler azalmış durumda.

İsrail ve Suriye arasında başlayan bu diyalog, şimdilik yalnızca güvenlik odaklı olsa da, gelecekte daha kapsamlı siyasi anlaşmaların önünü açabileceği yönünde umut veriyor.

Orta Doğu Haber