Afrika

Sudan'da "Hristiyan katliamı" iddiası

Sudan merkezli araştırma platformu Beam Reports'un yayımladığı rapora göre, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), İsrail ve aşırı sağcı sosyal medya hesapları, Sudan'da İslamcılar tarafından Hristiyanların katledildiği yönünde koordineli bir dezenformasyon kampanyası yürüttü.

Abone Ol

Sudan'daki iç savaş, yeni bir dezenformasyon dalgasıyla uluslararası kamuoyunu yanıltma girişimlerinin hedefi oldu. Sudanese Beam Reports adlı dezenformasyonla mücadele platformunun son raporu, RSF'nin Darfur'daki el-Fasher şehrini ele geçirmesinden kısa süre sonra, çevrimiçi ortamda "eş zamanlı bir şekilde" yanlış içeriklerin yayılmaya başladığını ortaya çıkardı.

Kampanyanın mimarı ve amaçları

Rapora göre, bu koordineli dijital kampanyanın arkasındaki temel isim, BAE'li analist Amjad Taha olarak belirlendi. Kampanyanın temel hedefleri şunlardı:

  1. El-Fasher'deki vahşet suçlamalarını RSF'den uzaklaştırmak.

  2. Sudan'daki iç savaşı "dini bir çatışma" gibi göstererek yabancı ülkelerden ve gruplardan sempati toplamak.

  3. Medyada yer alan haberleri karıştırmak amacıyla interneti uydurma içeriklerle doldurmak.

Taha, sosyal medya paylaşımlarında Sudan ordusunu Müslüman Kardeşler ve Gazze'deki Hamas ile ilişkilendirmeye çalıştı. Taha'nın dayanağı olmayan iddialarından bazıları şunlardı:

  • Sudan ordusunun "2 milyon Hristiyanı öldürdüğü, 8 milyon kişiyi yerinden ettiği ve 15.000 kadına tecavüz ettiği" iddiası. Beam Reports, bu sayıların hiçbir güvenilir kaynak veya doğrulanmış raporla desteklenmediğini tespit etti.

  • Bir Sudan ordusu subayının bir adamı ve çocuklarını öldürdükten sonra "adamın kalbini yediği" yönündeki iğrenç iddia.

Bu iddialar, herhangi bir kanıt sunulmadan BAE, İsrail ve aşırı sağcı hesaplar tarafından hızla yayıldı.

RSF vahşeti "Hristiyan katliamı" olarak çerçevelendi

Beam Reports, RSF'nin sivillere yönelik gerçekleştirdiği gerçek vahşet görüntülerinin, bu kampanya dahilindeki hesaplar tarafından yeniden kullanılarak "İslamcıların Hristiyanlara yönelik şiddeti" olarak yanlış bir şekilde servis edildiğini tespit etti.

  • Amerikalı sosyal medya fenomeni Nima Yamini, el-Fasher'den alınan görüntüleri paylaşarak, "Sudan'da Hristiyanlar katlediliyor ve kimse konuşmuyor çünkü suçlanacak bir İsrail yok" iddiasında bulundu. Yamini, katliamların o kadar şiddetli olduğunu iddia etti ki, "kanı uzaydan görebilirsiniz" yorumunu yaptı. Ancak gerçekte, uzaydan görülen kan lekelerinin RSF'nin sakinleri vurduğu bölgelerden kaynaklandığı rapor edilmişti.

  • Aşırı sağcı Polonyalı siyasetçi Dominik Tarczynski de el-Fasher'de bir anne ve çocuğu gösteren bir fotoğrafı "Sudan: İslamcılar tarafından Hristiyan soykırımı" şeklinde yanlış bir başlıkla paylaştı.

Sudan nüfusunun büyük çoğunluğunun Müslüman olması (%90'dan fazlası) ve savaşın dini çizgilerde ilerlememesi, bu iddiaların temelden asılsız olduğunu gösteriyor. BM'nin Eylül ayındaki raporu da her iki tarafın ibadet yerlerine saldırdığına dair güvenilir iddialar aldığını belirtmişti.

Savaşın arka planı ve RSF'ye destek

Nisan 2023'te başlayan Sudan'daki savaş, Ordu lideri General Abdel Fattah al-Burhan ve RSF Komutanı Mohamed Hamdan Dagalo (Hemedti) arasındaki gerilimden kaynaklandı. Savaş on binlerce kişinin ölümüne ve 13 milyondan fazla insanın yerinden edilmesine neden oldu.

Ocak 2024'te BAE'nin Libya, Çad, Uganda ve Somali'ye uzanan karmaşık bir tedarik ağı üzerinden RSF'ye silah sağladığı bildirilmişti. En son ABD istihbarat raporları da BAE'nin RSF'ye Çin insansız hava araçları ve diğer silah sistemleri tedarikini artırdığını gösteriyor. RSF, Darfur'un diğer bölgelerinde de soykırım dahil olmak üzere yaygın katliam ve istismarlarla suçlanıyor.

Daily Ummah