İsrail Diaspora Bakanı Amichai Chikli, Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan'ı çarpıcı iddialarla hedef aldı. Bakan Chikli, yaptığı açıklamalarda, Bakan Fidan’ı sadece politik bir figür olarak değil, aynı zamanda bölgesel çatışmaları yönlendiren ideolojik bir aktör olarak resmetti.
Chikli’nin açıklamalarının odağında, Dışişleri Bakanı Fidan’ın ideolojik kökleri ve bölgesel faaliyetleri yer aldı. İsrailli Bakan, Fidan’ı "köklü bir Müslüman Kardeşler mensubu" olarak nitelendirdi ve bu ideolojik bağlantının Türkiye’nin dış politikasındaki temel motivasyon olduğunu öne sürdü.
Suriye ve cihatçılık
En ağır suçlamalar ise Fidan'ın Suriye İç Savaşı'ndaki rolü üzerine yoğunlaştı. Amichai Chikli, Türkiye Dışişleri Bakanı’nın Suriye’deki "cihatçı altyapısını kuran" kişi olduğunu iddia etti. Chikli, bu altyapının özellikle El Nusra Cephesi’nin silahlandırılması ve Çeçenistan’dan Kuzey Afrika’ya kadar uzanan geniş bir coğrafyadan yabancı savaşçıların Suriye’ye akışının yönetilmesi görevlerini üstlendiğini savundu.
Hamas bağlantısı: 'Türk subayı' iddiası
İsrail’in Gazze’deki operasyonları sırasında Türkiye’nin Hamas’a yönelik desteği, Chikli’nin bir diğer kilit odak noktasıydı. Bakan, Türkiye’nin Hamas’ı korumasının arkasındaki itici gücün Hakan Fidan olduğunu ileri sürdü. Bu iddia, Hamas içindeki kaynaklara dayandırılan daha da spekülatif bir bilgiyle desteklendi: Chikli’ye göre Fidan, Hamas kadroları arasında “Türk subayı” olarak biliniyor ve bu durum, iki taraf arasındaki ilişkinin derinliğini ve niteliğini gözler önüne seriyor.
Batı’ya yönelik "küçümseme" algısı
Bakan Chikli, Hakan Fidan'ın sadece Orta Doğu'ya değil, aynı zamanda Batı dünyasına yönelik bakış açısını da değerlendirdi. Chikli, Fidan’ın Avrupa ve ABD’ye bakışının "saf bir küçümseme" içerdiğini belirtti. İsrailli Bakana göre Fidan, Batı’yı "zayıf, bölünmüş ve kolay manipüle edilebilir" bir yapı olarak görüyor ve dış politikasını bu algı üzerine inşa ediyor.
Sözlerinin sonunda Amichai Chikli, bu iddialar ışığında uluslararası kamuoyuna açık bir çağrıda bulunarak, “Bu adama güvenilemez!” ifadesini kullandı.
Bu sert açıklamalar, hem Türkiye-İsrail diplomatik ilişkilerindeki büyük krizi gözler önüne seriyor hem de Fidan’ın MİT Müsteşarlığı döneminden gelen geçmişi ve mevcut Dışişleri Bakanı rolü nedeniyle bölgesel aktörlerin radarına ne denli girdiğini gösteriyor.
