İsrail basınında (Channel 13) yer alan haberlere göre, Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir, Filistinli tutukluların tutulacağı yeni bir gözaltı merkezi için "sıra dışı" bir güvenlik önlemi sundu. Bakanın önerisine göre, mahkumların firar girişimlerini imkansız hale getirmek amacıyla tesisin çevresi timsahların bulunduğu su hendekleriyle kuşatılacak.
İsrail Cezaevi Servisi'nin (IPS) bu "tuhaf" teklifi incelemeye aldığı belirtilirken, tesis için işgal altındaki Golan Tepeleri'nde bulunan Hamat Gader bölgesinin düşünüldüğü bildirildi. Halihazırda bir timsah çiftliğine ev sahipliği yapan bu bölgenin, güvenlik amacıyla yeni tür timsahlarla takviye edilmesi planlanıyor.
İnsan hakları örgütlerinden sert tepki: "Sıradaki adım ne?"
İsrail merkezli insan hakları örgütü B'Tselem'in başkanı Orly Noy, öneriyi "İsrail'in içinde bulunduğu yamyamlık evresinin grotesk bir örneği" olarak nitelendirdi. Noy, şu ifadeleri kullandı:
"İsrail on yıllardır hendekler kazıyor, duvarlar örüyor ama insanların güvenlik hissi her geçen gün azalıyor. Adalet ve barışı denemek dışındaki her şeyi deneyecekler. Bundan sonraki aşamanın ne olacağını merak ediyorum; muhtemelen sokak ortasında insanları güpegündüz vurmaktan başka bir şey kalmadı."
İdam yasası da gündemde
Timsahlı hapishane önerisi, Ben-Gvir'in Filistinli mahkumlar için hazırladığı diğer sert önlemlerle aynı döneme denk geldi. İsrail Meclisi'nin (Knesset), önümüzdeki günlerde Filistinli tutuklulara yönelik ölüm cezası getiren bir yasa tasarısını oylaması bekleniyor.
Tasarıyla ilgili dikkat çeken noktalar şunlar:
-
Çifte standart: İdam cezası sadece "milliyetçi nedenlerle" İsraillileri öldüren Filistinlilere uygulanacak; benzer şartlarda Filistinlileri öldüren İsraillileri kapsamayacak.
-
Zorunlu ceza: 7 Ekim saldırılarıyla suçlanan mahkumlar için idam cezası "isteğe bağlı" değil, "zorunlu hüküm" haline getirilecek.
Bu adımlar, hem İsrail iç kamuoyunda hem de uluslararası arenada "hukuk devletinden uzaklaşma" ve "insanlık dışı muamele" eleştirilerinin odağına oturmuş durumda.




