The New York Times'ta İleRaja Abdurrahim imzalı yazıda, İsrail ile Lübnan arasında tartışmalı bölgeler arasında yer alan Güney Lübnan'da Dov Dağı olarak bilinen Şeba Çiftlikleri adlı tarım alanında İsrail'in ajan avında olduğuna yer verdi.

İleRaja Abdurrahim'in yazısı şu şekilde devam ediyor: Güney Lübnan'da, Lübnan'ın hak iddia ettiği ancak İsrail'in işgal ettiği ve Dov Dağı olarak bilinen Shebaa Çiftlikleri adlı tarım bölgesinin bitişiğindeki koyun ve keçi güden insanlar İsrail tarafından ajan olarak suçlanıyor ve sorguya tutmuyor.

Çobanlar, ordu ve bölgedeki hareketleri hakkında Hizbullah'a bilgi vermekle suçlanarak İsrail askerleri tarafından defalarca kaçırıldıklarını söylüyorlar. İsrail tarafından serbest bırakılanlar bu sefer Lübnan tarafından İsrail tarafına casusluk yapabilcekleri adına ayrı bir sorgu daha geçiriyorlar.

İsrail, 2000 yılında güney Lübnan'daki işgaline son verdiğinde, İsrail'in geri çekildiğini doğrulamak amacıyla Birleşmiş Milletler tarafından belirlenen bir sınır olan Mavi Hat olarak adlandırılan bölgeye çekildi. Ancak resmi sınır hiçbir zaman çizilmedi. Ve İsrail, bölgenin 1967'de Suriye'den aldığı Golan Tepeleri'nin bir parçası olduğunu söyleyerek, Birleşmiş Milletler değerlendirmesiyle desteklenen bir pozisyon olan Şema Çiftliklerinden de çekilmedi.

10 bin'den fazla BM barış gücü, 75 millik Mavi Hat'ta devriye geziyor. Lübnan'daki Birleşmiş Milletler Geçici Gücü sözcüsü Andrea Tenenti, zorlukları kabul etti. "Hat iyi tanımlanmadığı için, çobanların İsrail'e mi yoksa İsraillilerin Lübnan'a mı geçtiğini söylemek zor" dedi.

İsrail Ordusu geçen yıl bir İsrail haber sitesi tarafından yayınlanan bir videoda , çobanların bazen "gerçek amaçlarını gizlemek ve masum görünmelerini sağlamak için" sınır boyunca kadın ve çocuklarla birlikte gönderildiğini söyledi.

Hizbullah, İsrail'in suçlamalarını "içi boş ve temelsiz" olarak nitelendirdi.

Lübnan'ın güneyindeki Shebaa kasabasının valisi Muhammed Haşim, bölgenin küçük bir Roma Katolik azınlığı ile ağırlıklı olarak Sünni Müslüman olduğunu ve orada Şii bir grup olan Hizbullah'a verilen desteğin sınırlı olduğunu kaydetti.