Mali’den askerlerini çeken Fransa’nın boşluğunu Rusya’ya bağlı olduğu söylenen Wagner güçleri almış durumda. Ülkedeki bütün doğal kaynaklar bu yöntemle kontrol altına alınmak isteniyor. Bu süreçte ise Mali halkı büyük bir dram yaşıyor. NewYork Times Mali ile ilgili yaptığı haberde yargısız gerçekleştirilen sivil ölümlere yer veriyor. Bu ihlallerin çok büyük çoğunluğu ise Müslümanlara karşı yapılıyor.

Ramazan ayının son Pazar günü. Binlerce köylü ve tüccar Mali'nin merkezindeki Moura pazarında. Biranda tepede beliren helikopterden gelen ateş sesleriyle herkes biryerlere kaçışmaya başlıyor ama tüm çıkışlarda Malili askerler ve yanlarında ne İngilizce nede Fransızca konuşan beyaz askerler olduğunu söylüyor köylüler. Bu askerler daha sonra da alaşılacağı üzere Rusya’ya bağlı Wagner askerleriydi. Bu bilgiyi insan hakları örgütleri ile birlikte diplomatlar ve diğer yetkililer de doğruluyordu.

Tanıkların anlattıklarına göre, hem Malili askerler hem de yabancı paralı askerler, tutsakları etnik kökenlerine veya kıyafetlerine göre genellikle sorgulamadan yakın mesafeden öldürdüler. Yabancılar kasabayı yağmaladılar, ayrım gözetmeksizin insanları evlerde öldürdüler, mücevher çaldılar ve görsel kanıtları ortadan kaldırmak için cep telefonlarına el koydular.

Bununla birlikte, New York Times, uydu görüntülerini kullanarak, tanıkların tutsakların nerede infaz edilip gömüldüklerine ilişkin açıklamalarıyla eşleşen en az iki toplu mezarın yerlerini belirledi.

Malili yetkililer ve ordu, konuyla ilgili hiçbir soruya ve talebe yanıt vermedi.

Mali, son on yıldır, başlangıçta Fransızların ve daha sonra Avrupa güçlerinin ülkeyi silahlandırmasında büyük rol oynuyor. Ancak Fransa ile geçen yıl iktidarı ele geçiren Mali askeri cuntası arasındaki ilişki kötüleştikçe , Fransız kuvvetleri Mali'den çekiliyor ve Wagner Grubu harekete geçti - bu adım 15 Avrupa ülkesi ve Kanada ve ABD tarafından kınandı.

Wagner Grubu, ABD Hazine Bakanlığı’na göre Rusya savunma bakanlığının “vekil gücü” olarak bir şirketler ağı olarak hizmet ettiğine atıfta bulunuyor. Analistler , grubu, paralı askerlerin kullanımı ve dezenformasyon kampanyaları da dahil olmak üzere inkar edilebilir faaliyetler yoluyla Rusya'nın dış politikasının bir uzantısı olarak tanımlıyor.

2014 yılında Ukrayna'da ortaya çıktığından beri, operatörlerinin Libya, Suriye, Orta Afrika Cumhuriyeti , Mozambik, Sudan ve şimdi Mali de dahil olmak üzere Sahra altı Afrika'daki ülkelerinde çalıştığı tespit edildiği ifade ediliyor. NewYork Times’ın Afrika'da birçok analist, diplomat ve askeri yetkiliyle geçtiğimiz haftalarda yaptığı görüşmelerde, hizmetlerini nakit olarak ödeyebilecek güç durumdaki siyasi ve askeri liderlerle veya altın, elmas ve uranyum gibi değerli mineraller için kazançlı madencilik imtiyazları ile ittifak içinde olduğu söyleniyor.

Haberde, Malili yetkililerin, 203 savaşçıyı öldürdüğünü ve 50'den fazla kişiyi tutukladığını iddia ederek, ancak sivil kayıplardan bahsetmeden Moura saldırısını aşırılık yanlısı gruplara karşı mücadelelerinde büyük bir zafer olarak adlandırdığı belirtiliyor. Sadece Rusya ile “eğitmen” sağlamak için bir sözleşmeleri olduğunu söyleyerek Wagner’in varlığını ise reddettikleri belirtiliyor.

Ancak Rusya dışişleri bakanı Sergey V. Lavrov, Mayıs ayında İtalyan televizyonunda Wagner'in Mali'de "ticari olarak" bulunduğunu ve "güvenlik hizmetleri" sağladığını söylediğine de haberde yer veriliyor.

Tanıklar ve analistler, Moura'daki ölüm oranının en iyi tahminlerine göre 300 ila 400 arasında olduğunu ve kurbanların çoğunun sivil olduğunu ifade eden haberde tanık ifadelerine yer veriliyor. Haber ise şu şekilde devam ediyor:

Helikopterler geldiğinde pazarın yakınında çalışan bir terzi olan Hamadoun, “Pazartesiden Perşembeye kadar cinayetler durmadı” dedi. "Beyazlar ve Malili askerler birlikte öldürdü.”

Mouralı bir sığır tüccarı olan Bara, "Bu bölgenin tüm gençliğini yok ettiler" dedi.

Tanıklıkları sonucu cezalandırılmaktan korkanlar, yalnızca adlarıyla tanınmaları şartıyla The Times'a konuştu. Onlarla Moura'dan kaçtıktan ve Mali'nin başka bir yerine sığındıktan sonra sorguya çekildiler.

Moura'daki ölü sayısı, Malili ordusu tarafından işlenen ve diplomatların ve Malili insan hakları gözlemcilerinin ordunun Wagner Grubu ile Ocak ayında ortak operasyonlar yürütmeye başlamasından bu yana arttığını söylüyor ve giderek büyüten insan hakları ihlallerinin ise listesinin en yüksek seviyesinde olduğunun altı çiziliyor.

BM misyonu Mali ordusu tarafından sivillere karşı işlenen insan hakları ihlallerinin 2021'in sonu ile bu yılın ilk çeyreği arasında on kat arttığını söyledi. Olayla ilgili bir rapor hazırlayan misyona göre, Moura'da güvenlik güçleri "çok sayıda sivile tecavüz etmiş, yağmalamış, tutuklamış ve keyfi olarak gözaltına almış olabilir.”

Afrika'yı kesen geniş Sahra altı bölgesi olan Sahel'deki askerler , Batılı eğitmenler tarafından eğitildikten sonra da dahil olmak üzere uzun zamandır kendi insanlarını öldürmekle suçlanıyor. Ancak Mali'deki belirli insan hakları ihlalleri, Wagner paralı askerlerinin konuşlandırıldığı diğer ülkelerde bildirilen işkence, dayak ve yargısız infazlar da dahil olmak üzere bir süreci ifade ediyor.

Wagner Grubu'nun, Başkan Vladimir Putin ile yakın bağları olan bir Rus oligark olan Yevgeny V. Prigozhin tarafından yönetildiğine inanılıyor.The Times tarafından gönderilen sorulara verdiği yazılı yanıtta Bay Prigozhin, Mali'nin mevcut liderini, ordusunu ve Moura'daki eylemlerini övüyor. Ancak Mali'de Wagner’in varlığını redderken grubun varlığını bile “efsane” olarak nitelendiriyor.

Aralık ayında Avrupa Birliği , grupla bağlantılı Prigozhin’ın içinde olmadığı sekiz kişiye, Wagner’e doğal kaynakları yağmalamak, şiddeti körüklemek ve uluslararası hukuku ihlal etme suçlamasıyla yaptırım uyguladı.

Bir Fransız askeri yetkilisine ve Mali merkezli üst düzey bir diplomata dayandırılarak verilen bilgide, Mali’de, eski Fransız üsleri ve Avrupa Birliği tarafından finanse edilen tesisler de dahil olmak üzere yaklaşık 1.000 Wagner paralı askeri ve en az 15 askeri üs, güvenlik karakolu ve kontrol noktası Wagner tarafından kontrol ediliyor.

BM'nin paralı asker kullanımına ilişkin çalışma grubu başkanı Sorcha MacLeod, paralı askerlerin konuşlandırıldığı her yerde insan hakları ihlallerinin ve savaş suçlarının arttığını belirtiyor. “Çatışmayı sona erdirmek için hiçbir teşvikleri yok, çünkü finansal olarak motive oluyorlar” diyor çalışma grubu başkanı.

İç Nijer Deltası'nın taşkın yatağında, kerpiç binalardan oluşan, ulaşılması zor bir kasaba olan Moura, her Pazar binlerce alıcı ve tüccarı çeken "galbal" veya hayvancılık pazarıyla tanınıyor.

Bölge, militanların başlıca askerleri olan ve çoğu zaman şiddetin kurbanları olan Fulani etnik grubuna mensup birçok çoban ve çiftçiye ev sahipliği yapıyor.

Görgü tanıkları, köyde yapılan toplu infazların Pazartesi günü başladığını ve kurbanların hem sivil hem de silahsız militanlar olduğunu söylüyor. Askerler bir seferde en fazla 15 kişiyi seçerek tutsakları metrelerce uzakta infaz ettiler.

Bu sırada Rus paralı askerleri sokaklarda insanları kovalayarak evlere giriyor. Nehir yatağına götürülen sığır tüccarı Bara, "Beyaz askerler kaçmaya çalışan herkesi öldürüyordu" dedi.

Bir sonraki gün Malili askerler, caminin hoparlörlerini kullanarak evlerde saklanan herkesin dışarı çıkmasını emretti. Rus paralı askerleri bundan emin olmak icin evleri kontrol ettiler.

24 yaşındaki bir köy sakini olan Modi, silahlı iki beyaz adamın evinin kapısından vurduğunu ve kendisini kıl payı kaçtığını söyledi. Daha güvende olmak için nehir yatağına koşuyor Modi.

Çoban Hamadou Salı günü evinden ayrıldığında ise “her yerde cesetler vardı” diyor.

Kokunun dayanılmaz hale gelmesiyle askerler, tekerlekli arabaları olanlara ceset toplamalarını ve diğerlerine de kuru ot toplamalarını emretti. Askerler cesetlerin bir kısmını herkesin gözü önünde yakıt döküp ateşe verdi.

Bir sonraki gün, kadınların ve çocukları sorguladılar. Askerler birkaç kişiyi daha idam etti ve diğerlerini helikopterlere bindirip götürdü.

Askerler ve Rus müttefikleri, daha önce baskından kaçan dört kişiye misilleme olarak son altı mahkumu öldürdükten sonra ki gün ayrıldılar. Malili bir asker, bir grup tutsağa, askerlerin “bütün kötü insanları” öldürdüğünü söylüyor.

Hayatta kalanlara göre kurbanların tümü Fulani'ydi. Moura hakkında bir rapor yayınlayan İnsan Hakları İzleme Örgütü Sahel direktörü Corinne Dukfa, uygulanan şiddetin muhtemelen daha fazla Fulani'yi direnişe iteceğini söyledi.

Mali'deki BM barış güçlerine ve Fransız ordusuna göre, Mart ayı başlarında, benzer büyüklükte bir grup erkeğin kaçırılmasından haftalar sonra, Malili askerlerin ve Wagner ajanlarının konuşlandırıldığı Diabaly askeri üssünün yakınında 30 kömürleşmiş ceset bulundu.

Fransız ordusuna göre, Nisan ayı başlarında Malili güvenlik güçleri ve Rus paralı askerleri Bandiagara kasabası yakınlarında yedi küçük çocuğu infaz etti. Nisan ayı ortalarında Mali ordusu, Hombori kasabasındaki bir hayvan pazarında 18 İslamcı militanı öldürdüğünü ve yüzlerce militanı topladığını söyledi. Ancak görgü tanıklarına göre yaralananlar ve kliniğe götürülenler arasında yaşlılar, kadınlar ve çocuklar da vardı. Ölenlerden en az biri de sivildi.

Mali'deki BM barış gücü misyonundan müfettişlerin şimdiye kadar Moura'ya erişimleri engellendi. Rusya ve Çin, BM Güvenlik Konseyi'nde bağımsız bir soruşturmaya ilişkin oylamayı engelledi.

Bu bölgelerdeki bazı Malililerin hükümete olan güvenini de kaybettiği belirtiyorlar.