Birleşik Arap Emirlikleri'nin (BAE), Sudan'daki paramiliter Hızlı Destek Kuvvetleri'ne (RSF) silah ve lojistik desteği sağladığı gizli operasyonlarının merkezi olarak Somali'nin Puntland eyaletindeki Bosaso Havalimanı'nı kullandığı iddia edildi. Middle East Eye (MEE) tarafından yayımlanan özel bir haber, uçuş takip verileri, uydu görüntüleri ve yerel kaynaklara dayanılarak, Bosaso'nun RSF'ye yapılan sevkiyatlar için bir aktarma noktası haline geldiğini gözler önüne seriyor.
Gizemli kargo uçakları ve 'tehlikeli' etiketli konteynerler
Bosaso Havalimanı'na son iki yıldır düzenli olarak inen büyük beyaz IL-76 tipi ağır kargo uçakları, yerel halk için olağan bir manzara haline geldi. Puntland Deniz Polis Gücü (PMPF) komutanlarından Abdullahi (güvenlik nedeniyle takma ad), uçaklardan indirilen ağır lojistik malzemelerin hızla bekleyen başka bir uçağa yüklenerek komşu ülkeler üzerinden Sudan'daki RSF'ye gönderildiğini belirtti. Uçuş verileri ve diplomatik kaynaklar, bu uçakların ve kargonun kaynağının Birleşik Arap Emirlikleri olduğunu doğruluyor.
Bosaso Limanı'nda üst düzey bir yönetici, son iki yılda BAE'nin 500.000'den fazla "tehlikeli" etiketli konteyneri Bosaso üzerinden geçirdiğini ilk kez MEE'ye açıkladı. Bu standart dışı kargoların içeriği hakkında herhangi bir açıklama veya belge bulunmuyor. Liman yöneticisi, büyük bir gizlilik içinde yürütülen operasyonda, konteynerlerin hızla havalimanına transfer edilerek bekleyen uçaklara yüklendiğini ifade etti. Sevkiyatlar limana ulaştığında, PMPF güçleri limanı kordon altına alıyor ve kayıt yapılması kesinlikle yasaklanıyor.
Yerel kaynaklar, bu gizli aktarımın, malzemelerin yurt içi kullanım için değil, sadece bir "transit geçiş" noktası olarak Bosaso'nun kullanıldığını kanıtladığını öne sürdü. BAE daha önce RSF'yi finanse ettiğini reddetmişti.
Kolombiyalı paralı askerler üssü
Bosaso Havalimanı'nın kuzeyinde, Sudan savaşına katılan Kolombiyalı paralı askerlerin barındığı ağır tahkimatlı ayrı bir kamp bulunuyor. MEE tarafından elde edilen fotoğraflar, sırt çantalı düzinelerce Kolombiyalının Bosaso'da bir uçaktan inip doğrudan bu kampa yöneldiğini gösteriyor.
PMPF komutanı Abdullahi, Kolombiyalıların ticari uluslararası uçuşlarla Bosaso'ya gelerek neredeyse her gün Sudan'a geçiş yaptığını ve burada RSF saflarında savaştığını doğruladı. Ayrıca, Kolombiyalıların kamp içinde inşa ettikleri yeni bir hastaneyi Sudan'da yaralanan askerleri tedavi etmek için kullandıklarını söyledi. Komutan, yaralı asker taşıyan bir uçağın kapısında kan lekeleri gördüğünü ve kampın RSF savaşçıları için bir tıbbi aktarma noktası işlevi gördüğünü ekledi.
Somali'nin zor durumu ve bölgesel gerilimler
BAE, uzun yıllardır korsanlıkla mücadele için kurulan Puntland'ın PMPF'sine finansman sağlamakta. Ancak bu askeri faaliyetler, Mogadişu'daki merkezi hükümetin BAE ile olan ilişkisini zorlaştırmış durumda. Somali'nin hava sahası kontrolü merkezi hükümette olmasına rağmen, Mogadişu'nun BAE'nin Puntland'daki faaliyetlerine açıkça karşı çıkamadığı belirtiliyor. Bölgesel analist Abdirashid Muse, "Mogadişu, BAE'nin genişleyen nüfuzuna karşı koymaya hazırlıksız olduğu için itiraz edemiyor," yorumunda bulundu.
Puntland Eyaleti Başkanı Said Abdullahi Deni, BAE'nin mali desteği nedeniyle Abu Dabi'nin yakın bir müttefiki olarak görülüyor.
Etik ikilem ve savaş suçları iddiaları
Bosaso'da görevli PMPF askerleri, Sudan'a karşı soykırımı destekleyen paralı askerlerle işbirliği yapmaktan etik olarak rahatsız olduklarını dile getiriyor. Askerlerden biri, "Uzun süredir Somalileri destekleyen bir ulusa karşı savaşan paralı askerlere yardım etmenin ahlaki açıdan kabul edilemez olduğuna inanıyorum," dedi.
Horn of Africa çatışmaları uzmanı akademisyen Martin Plaut, BAE'nin Sudan savaşına katılımının temelinde altın elde etme ve bölgesel etkiyi genişletme çıkarının yattığını düşünüyor. Plaut, Bosaso'nun stratejik konumu ve Puntland'ın nispi bağımsızlığının, BAE için ideal bir operasyonel üs haline getirdiğini belirtti.
Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) Başsavcı Yardımcısı, Sudan'da savaş suçları ve insanlığa karşı suçların işlendiğine inanmak için "makul gerekçeler" olduğunu açıklamıştı. Plaut, bu bağlamda, "Puntland yetkilileri suç ortağı olabilir ve yanıt vermeleri gerekebilir," uyarısında bulundu.
