Enis Berberoğlu’nun ikinci defa yaptığı bireysel başvuruyu görüşen AYM, Anayasa’nın 67’nci maddesinde güvence altına alınan seçilme ve siyasi faaliyette bulunma hakkının ihlal edildiğine, Anayasa’nın 19’uncu maddesinde güvence altına alınan kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlal edildiğine karar vermişti.

AYM’nin 21 Ocak’ta verdiği ihlal kararının gerekçesi Resmi Gazete’nin bugünkü sayısında yayımlandı:

"AYM’nin ihlal kararının gereği derece mahkemelerince yerine getirilmemiştir. Kararın uygulanmaması halinde yargılamanın da bir anlamı olmayacaktır. Bir mahkemenin verdiği bağlayıcı nitelikteki bir kesin hükmün daha sonra diğer mahkemeler veya kamu gücünü kullanan diğer bir devlet organı tarafından işlevsiz hale getirilmesi, adil yargılanma hakkının sağladığı güvenceleri de ortadan kaldırır. Bu bağlamda hiç kuşkusuz AYM tarafından verilen kararların icra edilmemesi, ‘adil yargılanma hakkının’ açık ve ağır bir şekilde ihlali anlamına gelmektedir."Kararda, "Mahkemeler ve kamu gücünü kullanan diğer organlar, AYM kararlarını uygulamaktan veya gereğini yerine getirmekten kaçınamaz. Anayasa, kamu makamlarına ve derece mahkemelerine AYM kararlarına direnme veya bağlayıcılığını tartışma yetkisi vermemektedir." denildi:

"Kamu gücünü kullanan organların, mahkemelerin ve bireylerin hukuka uygun davranmadıkları bir ülkede hukuk devletinin varlığından söz edilemez.

"Bir hukuk devletinde anayasal hükümlere uymamanın ilgililer açısından cezai, idari ve hukuki sorumluluklar doğuracağı açıktır. Anayasal düzenin korunması yalnızca AYM’ye ait bir görev değildir. Anayasal kurumların, kamu gücünü kullanan organların, gerçek veya tüzel kişilerin Anayasa'yı koruma ve anayasal kurallara sadakat gösterme yükümlülüğü bulunmaktadır.

"AYM’nin Kadri Enis Berberoğlu kararlarında tespit edilen hak ihlallerinin ortadan kaldırılması ve kararların gereğinin yerine getirilmesi yalnızca ilgili derece mahkemelerinin değil başta TBMM ile Hakimler ve Savcılar Kurulu olmak üzere kamu gücünü kullanan diğer organların da görevidir. Bu sebeple ihlal kararının ilgili kurumlara da gönderilmesi gerekir."

Şentop: AYM'nin TBMM'ye tembihte bulunması yetki aşımıdır

AYM kararının açıklanması sonrası konuşan TBMM Başkanı Mustafa Şentop, "AYM hüküm kısmında TBMM'ye 'şunu yapmalıdır' gibi bir karar vermiş değil. Kararın muhatabı TBMM değil. Burada AYM, tabiri caizse bir çağrı yapıyor, 'hep beraber bu işe sahip çıkalım' gibi bildiri yapıyor. Bu AYM'nin görev ve yetkileri arasında yok, bilhassa TBMM'ye tembihte bulunması nasihatte bulunması, öğüt vermesi yetki aşımıdır. Bu kararı siyasi bildiriye dönüştüren bir kısmıdır" diyerek tepki gösterdi.