ABD Kongresi'nde Pazartesi günü oylanması planlanan Anti-Boykot, Yatırımların Geri Çekilmesi ve Yaptırımlar (BDS) karşıtı yasa tasarısı, gelen tepkiler üzerine geri çekildi. Tasarı, İsrail işgaline yönelik boykot hareketlerine katılmayı federal bir suç haline getirmeyi amaçlıyordu.
Cumhuriyetçi Kongre Üyesi Marjorie Taylor Greene, sosyal medya platformu X üzerinden yaptığı paylaşımda, "Bu tasarının oylama takviminden çıkarıldığını öğrendim." ifadelerini kullandı. Kongre Üyesi Thomas Massie de tasarının bu hafta gündemden kaldırıldığını doğruladı.
Tasarının içeriği ve tepkiler
H.R. 867 olarak bilinen Uluslararası Hükümetler Arası Kurumlar (IGO) Anti-Boykot Yasası, İsrail'e yönelik boykotları destekleyen Amerikalılara 1 milyon dolara kadar para cezası ve 20 yıla varan hapis cezası öngörüyordu. Bu yasa, 1970'lerde çıkarılan ve yabancı hükümetlerin İsrail'e yönelik boykotlarına uyulmasını yasaklayan Anti-Boykot Yasası'nın kapsamını genişletmeyi hedefliyordu. Yeni tasarı, Birleşmiş Milletler ve Avrupa Birliği gibi uluslararası örgütlerin teşvik ettiği boykotları da kapsıyordu.
Tasarı, Cumhuriyetçi Mike Lawler ve Demokrat Josh Gottheimer tarafından Ocak ayında hazırlanmış ve iki partiden toplam 22 milletvekili tarafından desteklenmişti. Ancak özellikle Trump'a yakın muhafazakar çevrelerden gelen eleştiriler, tasarının geri çekilmesinde etkili oldu.
Cumhuriyetçi Kongre Üyesi Anna Paulina Luna, "Amerikalıların boykot hakkı vardır ve bunu cezalandırmak ifade özgürlüğünü riske atar. Antisemitizmi kesinlikle kınıyorum, ancak birinci maddeyi ihlal edemem." dedi.
Amerikan-İslam İlişkileri Konseyi (CAIR) de tasarıya tepki göstererek, "Boykot hakkı, Amerikan demokrasisinin temel taşlarından biridir ve bu hak ihlal edilmemelidir." açıklamasında bulundu.
Trump yönetiminin israil politikaları
Tasarıya yönelik tepkiler, Trump yönetiminin İsrail'e yönelik eleştirileri hedef alan politikalarını tartışmaya açtı. Trump'ın göreve geldiği günden bu yana, İsrail'in Gazze'ye yönelik savaşını eleştiren yüzlerce öğrenci vizesi iptal edildi. Ayrıca, bazı öğrenciler antisemitizm ve "Hamas propagandası yaymak" suçlamalarıyla hapsedildi.
İfade özgürlüğü ve boykot hakkı konusundaki tartışmalar, ABD'deki İsrail politikalarına yönelik eleştirilerin daha da yoğunlaşmasına neden oldu.
