Bakanlıktan yapılan yazılı açıklamada, Nablus kentinde dün Yahudi yerleşimcilerin düzenlediği baskın ve saldırılara tepki gösterildi.

Batı Şeria'daki yerleşimci örgütlerin, bölgede saldırılarını artırdığı ve bazı ülkelerin uyguladığı yaptırımlara meydan okudukları ifade edilen açıklamada, "bu gibi saldırıların iki devletli çözüm ilkesinin uygulanmasını baltalayan ve Batı Şeria'nın aşamalı olarak ilhak edilmesi çerçevesinde gelişen, İsrail'in resmi bir politikası" olduğu kaydedildi.

Lübnan'da 1645 hasar tespiti kayda geçti Lübnan'da 1645 hasar tespiti kayda geçti

Açıklamada, "silahlı sömürgeci örgütlerin, bölgedeki gerilimi kızıştırmak ve bazı ülkelerin getirdiği yaptırımlara meydan okumak için saldırılarını artırdığı" ifade edilerek, "Bu saldırılar, yaptırımların yeterli olmadığının bir kanıtıdır. Yaptırımlara, örgütlerin liderleri ve arkalarındaki İsrailli bakanların da dahil edilmesi ve bu örgütlerin terör listelerine alınması gerekir." ifadesine yer verildi.

Yahudi yerleşimcilerin dün işgal altındaki Nablus'un kuzeyindeki Burka köyüne düzenlediği baskında 4 Filistinli yaralanmıştı.

Burka köyü sakinleri, yaklaşık 10 yerleşimcinin köydeki 4 eve saldırdığını ve bu evlerin sahiplerine ait 4 aracı ateşe verdiğini söylemişti.

ABD, aşırılıkçı 4 Yahudi yerleşimciyi yaptırım listesine almıştı

ABD yönetimi, 1 Şubat'ta işgal altındaki Batı Şeria'daki aşırılıkçı 4 Yahudi yerleşimciyi, "şiddet eylemlerine dahil olma" ve "Filistinlileri öldürme" gerekçesiyle yaptırım listesine almıştı.

ABD Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamada, Batı Şeria'da artan şiddet olaylarının kabul edilemez olduğu ve bu olaylara karışanların yaptırıma maruz kalacağı bildirilmişti.

Açıklamada, aşırılıkçı Yahudi yerleşimciler David Chai Chasdai, Einan Tanjil, Shalom Zicherman ve Yinon Levi'nin, Batı Şeria'da şiddet olaylarını başlatmak, Filistinli sivilleri hedef almak ve evlerini yakmak gibi suçlardan dolayı yaptırım listesine alındığı kaydedilmişti.

31 yaşındaki Yinon Levi'nin "Meitarim Çiftliği" isimli yasa dışı Yahudi yerleşimci grubunun lideri olduğu ve buradaki yerleşimcilerin, bölgedeki Filistinli halka yönelik saldırılar yaptığı ifade edilmişti.

Yaptırım listesine alınan bu kişilerin Amerikan finans sistemi içinde işlem yapması, bu ülkeye vize alması ve ABD vatandaşlarının bu kişilerle iş yapması yasaklamış ve varsa ABD'deki varlıklarının dondurulması kararlaştırılmıştı.