Amerika merkezli The Wall Street Journal (WSJ) gazetesinin haberine göre, ABD’li ve İsrailli yetkililer, 7 Ekim’den bu yana devam eden İsrail saldırılarına rağmen yüzlerce kilometre uzunluğunda olduğu düşünülen Hamas tünellerinin büyük ölçüde ayakta olduğunu aktardı.
İsrail'e göre, Hamas'ın tünel kapasitesinin devre dışı bırakılması, üst düzey Hamas liderlerini yakalama ve İsrailli esirleri kurtarma çabaları için büyük önem taşıyor.
İki ülke yetkilileri, Hamas tünellerine ilişkin kesin bir veri paylaşamasa da tünel sisteminin yüzde 20 ila yüzde 40’ının hasar gördüğü veya kullanılamaz hale geldiğini değerlendiriyor.
Hasar gören yahut kullanılamaz hale gelen tünellerin çoğu Gazze Şeridi’nin kuzeyinde yer alıyor.
İsrail, Hamas lideri Sinvar ile esirler arasında seçim yapmak zorunda kalabilir
Haberde, İsrail’in, Hamas'ın Gazze'deki lideri Yahya Sinvar’ı hedef alan bir saldırı ile İsrailli esirlerin serbest bırakılmasına ilişkin müzakereler arasında seçim yapması gerekebileceği iddia edildi.
WSJ’ye konuşan üst düzey İsrail askeri yetkilisi, esirlerden bazılarının Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus kentindeki tünellerde, Yahya Sinvar’ın da bulunduğu Hamas komuta merkezinde tutulduğunu belirtti.
Eski İsrailli yetkililer ve askeri analistler ise Sinvar ve İsrailli esirlerin kaldığı tünellere düzenlenecek olası bir saldırının İsrailli esirlerin hayatını riske atabileceğini vurguladı.
Haberde, söz konusu risk dolayısıyla Tel Aviv yönetiminin, Hamas'ın Gazze'deki lideri Sinvar’ı hedef alan bir saldırı ile İsrailli esirlerin serbest bırakılmasına ilişkin müzakereler arasında seçim yapma açmazının içinde olduğu belirtildi.
WSJ’ye konuşan üst düzey İsrail askeri yetkilisi, "rehinelerin sağ kurtarılmasının" bir yolu olup olmadığına ilişkin sorunun cevapsız kaldığını iddia etti.
ABD'li yetkililerse, İsrail'in tünelleri imha etme konusunda uzmanlaşmış askeri birimleri olduğunu ancak bu birliklerin, esirleri veya üst düzey Hamas liderlerini aramak için değil, tünelleri yok etmek için eğitilmiş mühendislerden oluştuğunu kaydetti.
