ABD Başkanı Donald Trump, Körfez ülkelerine yaptığı ziyaretle dikkatleri üzerine çekiyor. Ziyaretin ana gündemi, yüksek teknoloji silahlar, yapay zeka çipleri ve nükleer teknoloji gibi konular üzerinden ekonomik iş birlikleri kurmak. Trump'ın bu ziyareti, politikadan çok ekonomik bir çerçevede değerlendiriliyor.
Ziyaretine Salı günü (bugün) Suudi Arabistan'da başlayan Trump, ardından Katar ve Birleşik Arap Emirlikleri'ne geçecek. Küresel ekonominin belirsiz olduğu bu dönemde, ülkeler yatırım çekmek için yarışıyor. ABD'nin ileri teknoloji üzerindeki hakimiyeti ise eskisi kadar güçlü değil.
ABD'nin eski Suudi Arabistan Büyükelçisi Chas Freeman, "ABD, savunma gibi birçok teknolojide lider olduğunu düşünse de artık değil" açıklamasında bulundu. Freeman, Çin'in artık insansız hava araçları konusunda en ileri üretici olduğunu belirtti.
Trump'ın iş odaklı yaklaşımı Washington'da bazı endişelere yol açıyor. Özellikle ABD'nin savunma ve istihbarat yetkilileri, Trump'ın anlaşma yapma telaşı içinde Amerikan silah sistemlerinin ve yapay zeka teknolojisinin güvenliğini ihmal edebileceğinden endişe ediyor.
Ziyaretin bir diğer önemli gündemi ise ABD-Suudi Arabistan yatırım forumu. Suudi yetkililer, ABD yatırımlarını ülkeye çekmeye çalışırken, ABD de Suudi petrodolarlarının kendi ekonomisine akmasını istiyor. BlackRock, Tesla, Citigroup, Facebook ve Boeing gibi dev şirketlerin CEO'ları forumda yer alacak.
Trump'ın Katar ziyareti ise tartışmalı bir haberle gündeme geldi. Trump'ın, Air Force One olarak kullanılmak üzere lüks bir Boeing 747 uçağı kabul edeceği ve görev süresi bitiminde bu uçağı elinde tutacağı bildirildi. Ayrıca, Katar'da Trump Organizasyonu'nun lüks bir golf tesisi inşa etme planı da Katar hükümeti tarafından destekleniyor.
Mayıs ayında, Trump'ın oğlu Eric, BAE'nin yönetici ailesinin Trump ailesi işine bağlı bir stablecoin kullanarak 2 milyar dolarlık bir işlem gerçekleştirmeyi kabul ettiğini açıkladı.
Trump'ın Körfez ziyareti, ekonomik iş birlikleri kadar siyasi tartışmalara da sahne oluyor. Bu ziyaret, ABD'nin Körfez ülkeleriyle olan ilişkilerini yeniden şekillendirme potansiyeline sahip.
