ABD Başkanı Donald Trump, işgal altındaki Suriye toprağı Golan Tepeleri ile ilgili "İsrail'e stratejik bir kazanç sağladım, kararımın arkasındayım" şeklindeki sözleriyle bölgedeki tansiyonu yeniden yükseltti. Washington ile Tel Aviv arasında "hedefleri belirsiz operasyonlar" nedeniyle soğuk rüzgarlar eserken gelen bu açıklama, uzmanlar tarafından İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'ya yönelik bir "siyasi manevra" olarak yorumlandı.
"Hukuki değeri yok, siyasi bir oyalama"
Suriye-İsrail ilişkileri uzmanı Halid Halil, Trump'ın çıkışının uluslararası hukuk nezdinde hiçbir yeni değer taşımadığını vurguladı. Halil'e göre bu hamle, Netanyahu hükümetinin iç politikada sıkıştığı bir dönemde, aşırı sağcı seçmeni oyalayan bir "siyasi pazar" malzemesinden ibaret.
Halil, Trump'ın yaklaşık 10 gün önce Netanyahu'yu telefonda azarladığını hatırlatarak şu tespiti yaptı: "ABD, İsrail'in siyasi hedefi olmayan dış operasyonlarından rahatsız. Trump, eski bir 'tüccar' olsa da başkasının malını (Golan'ı) başkasına bağışlayamaz. Şam'daki mesaj nettir: Golan egemenlik hakkıdır, pazarlık edilemez."
Netanyahu'yu köşeye sıkıştırma planı
Siyasi analist Basil Maarawi ise Trump'ın ikinci ve son döneminde olduğu için oy kaygısı gütmediğini, bu yüzden İsrail'e karşı "mecburiyet" hissetmediğini belirtti.
Maarawi'ye göre Trump, bu açıklamayı Netanyahu'nun yaklaşan Washington ziyareti öncesi bir "koz" olarak kullanıyor. Analist, "Bu, güvenlik dosyalarında taviz koparmak için kullanılan bir baskı aracıdır. Hatta satır aralarında, 'bu tanımayı geri çekebilirim' iması bile okunabilir" değerlendirmesinde bulundu.
Uzmanlar, Suriye yönetiminin ise bu polemiğe girmeyerek Netanyahu'ya malzeme vermeyeceğini ve "yok sayma" stratejisi izleyeceğini öngörüyor.




