ABD Başkanı Donald Trump’ın Gazze için ortaya atılan yeni planı, bölgede yaşayan 2 milyon Filistinliyi derinden etkileyebilecek tartışmalı maddeler içeriyor. İddialara göre, Trump yönetimi Gazze’yi en az 10 yıl boyunca doğrudan ABD denetimi altında tutmayı hedefliyor. Bu, Filistin halkının kendi kaderini tayin hakkının tamamen yok sayılması anlamına geliyor.
Planın en çarpıcı yönlerinden biri ise, 2 milyon Gazze sakininin “gönüllü” olarak yurt dışına taşınmasının öngörülmesi. Ancak bu “gönüllülük” ifadesi, fiiliyatta zorunlu göçü ve yerinden edilmeyi kamufle etmekten başka bir şey değil. Binlerce insanın yaşadıkları topraklardan koparılması, insan hakları ihlallerinin yeni bir boyutu olarak görülüyor.
Ayrıca plan kapsamında Gazze’nin lüks turizm ve yüksek teknoloji merkezi haline getirilmesi hedefleniyor. Bu vaatler, bölge halkının temel insani ihtiyaçları ve özgürlükleri göz ardı edilerek, ekonomik çıkarlar için Gazze’nin bir meta haline getirilmesi anlamına geliyor.
Bu plan, ABD’nin bölgedeki hegemonya politikalarının ve Filistin halkının haklarını hiçe sayan yaklaşımının yeni bir örneği olarak eleştiriliyor. Uluslararası hukuk ve insan hakları normları göz önünde bulundurulduğunda, böyle bir projenin kabul edilemez olduğu vurgulanıyor.
Filistinliler ve bölgeyi yakından takip eden uluslararası gözlemciler, bu tür müdahalelerin barış ve istikrar getirmeyeceğini, aksine çatışmaları derinleştireceğini ifade ediyor.
