Rusya'nın Rostov-na-Donu kentindeki askeri mahkeme, 4 Kırım Tatar Türk'ünü terör suçlamasıyla 12 yıldan 17 yıla kadar değişen sürelerle hapis cezasına çarptırdı.

Ukrayna Parlamentosu İnsan Hakları Komitesi Başkanı Ludmila Denisova'nın yaptığı açıklamada, mahkemenin, 4 kişiyi terör suçlamasıyla yargıladığı ifade edildi.

Mahkeme, Seyitömer Seyitömerov'u 17 yıl, Osman Seyitömerov'u 14 yıl, Rüstem Seyitmemetov'u 13 yıl ve Amet Süleymanov'u 12 yıl hapisle cezalandırdı.

AKTİVİSTLERE GÖZALTI

Ukrayna Dışişleri Bakan Yardımcısı Emine Ceppar, Twitter'dan yaptığı açıklamada, Kırım Tatarlarının yarımadada sistematik zulme uğradığını belirtti.

Kırım Tatarlarının absürt suçlamalarla uzun süre parmaklıklar arkasına atıldıklarını ifade eden Ceppar, mahkemenin yasa dışı kararını kınadıklarını kaydetti.

Ceppar, ayrıca kararı protesto eden 2'si gazeteci 30 aktivistin gözaltına alındığı bilgisini verdi.

ÖZERK CUMHURİYET

Sovyetler Birliği dağıldıktan sonra Kırım'da yapılan referandumla, yarımada Ukrayna’ya bağlı "özerk cumhuriyet" olarak varlığını sürdürdü.

ABD, İngiltere ve Rusya, 1994'te imzaladıkları Budapeşte Memorandumu'yla Ukrayna'nın toprak bütünlüğünü tanıdı.

Ancak takvimler 2014’ü gösterdiğinde tarih yeniden tekerrür etti. Rusya Federasyonu, SSCB döneminde alınan karara, imza attığı Budapeşte Memorandumu'na rağmen Kırım’ı tekrar ilhak etme politikalarını sahneye koydu.

Rusya yerine Avrupa Birliği ve NATO'ya yaklaşmak isteyen Ukrayna halkı meydanları doldurunca Moskova yanlısı dönemin Ukrayna Devlet Başkanı Viktor Yanukoviç ülkeden kaçmak zorunda kaldı.

Ukrayna'daki karışıklığı fırsat bilen Rusya ise yasal olmamasına rağmen Sivastapol'da bulunan Rus askerleri ile yarımadaya sevk ettiği Rus yanlısı paramiliter birliklerini harekete geçirdi.

Kırım Parlamentosunu basan Rus yanlıları Kırım’ın bağımsızlığının ilan edilmesi için referandum kararı alınmasını istedi.

Ardından üzerlerinde hiçbir arma ve işaret bulunmayan "yeşil adamlar" diye tabir edilen askeri kıyafetli Rus özel kuvvetlerine ait silahlı güçler, Kırım Parlamentosu ve hükümet binalarını ele geçirdi.

Rus özel kuvvetleri mensubu silahlı "yeşil adamların" gölgesinde 6 Mart'ta toplanan Kırım Özerk Cumhuriyeti Parlamentosu, Kırım’ın Rusya'ya bağlanması için referandum yapılması kararı aldı.

BASKILAR SONUCU YAPILAN REFERANDUM

Parlamentonun "Kırım, Ukrayna'nın bir parçası olarak mı kalsın yoksa Rusya'ya mı bağlansın?" sorusunun yöneltileceği referandum kararına uluslararası kuruluşlar ve pek çok devlet tepki gösterdi, referandumun gayrimeşru olacağı uyarısında bulundu.

Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK) art arda toplansa da daimi üye Rusya'nın veto hakkı nedeniyle herhangi bir karar alınamadı.

Rus yanlısı "yeşil adamlar"ın kontrolündeki yarımadada Ukrayna ve Kırım Tatarlarına baskılar arttı. Rus yönetimini istemeyen yerel halk bölgeden sürüldü. 16 Mart 2014'te yapılan ve Ukraynalılarla Kırım Tatarlarının protesto ettiği sözde referandumda Kırım’ın Rusya'ya bağlanması yönünde karar çıktı.

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, 21 Mart’ta Kremlin Sarayı'ndaki törende "Kırım ve Sivastopol'ün Rusya'ya bağlanması ve yeni federal bölgeler oluşturulmasını" öngören yasayı imzalayarak yarımadanın yasa dışı ilhakını onayladı.

DÜNYA İLHAKI TANIMADI

Birleşmiş Milletler Genel Kurulu Rusya’nın Kırım’ı ilhakının yasa dışı olduğunu içeren tasarıyı kabul etti.

Dünyada pek çok ülke gibi Türkiye de bu yasa dışı ilhakı tanımadı. Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Kırım'ın yasa dışı ilhakını tanımıyoruz." diyerek her fırsatta Türkiye'nin bu konudaki pozisyonunu tekrarladı.

Kırım’da Türk ve Müslüman halka baskı

Bugün, Rusya’nın yasa dışı olarak üzerinde varlığını sürdürdüğü Kırım topraklarında maddi ve manevi olarak halk büyük sıkıntı içinde yaşıyor.

Bir yandan Türk ve Müslüman Kırım Tatarları Rus kolluk güçlerinin baskılarına maruz kalarak manevi olarak sıkıntı çekerken diğer yandan Rus ekonomisinde yaşanan problemler yarımada halkı üzerinde etkisini gösteriyor.

Tarihi ve doğal güzelliğiyle turizm cenneti yarımada bugün Rusya’nın askeri üssü konumu haline geldi, ekonomisi tamamen Rusya'ya bağımlı olan bölgede halk fakirleşti.

Kırım topraklarının tamamen Ruslaştırılması politikası çerçevesinde yarımadada bulunan Kırım Tatarlarının ev, cami ve okullarına Rus güvenlik görevlilerince baskınlar yapılıyor.

Yasa dışı ilhakın 6. yılında çeşitli sebeplerle Rusya’nın ilhakına, baskısına karşı çıkan Tatarlar ya kayıplara karıştı ya da hapishaneye atıldı.