Pakistan hükümeti, ABD Başkanı Donald J. Trump’ı 2026 Nobel Barış Ödülü’ne aday gösterdiğini açıkladı. Pakistan Başbakanlık Ofisi tarafından yapılan açıklamada, Trump’ın Mayıs 2025’te Hindistan ile yaşanan askeri gerilim sırasında sergilediği diplomatik çabaların, iki nükleer güç arasındaki daha geniş çaplı bir çatışmayı önlediği belirtildi. Açıklamada, Trump’ın bu girişimlerinin milyonlarca insanın hayatını tehlikeye atabilecek bir felaketi engellediği vurgulandı.
Pakistan, Trump’ın 10 Mayıs’ta ilan edilen ateşkesin sağlanmasındaki rolünü öne çıkararak, onun “barış ve diyaloğu destekleyen gerçek bir barış elçisi” olduğunu ifade etti. Ayrıca, Trump’ın daha önce Keşmir sorununa yönelik arabuluculuk tekliflerini de hatırlatan Pakistan hükümeti, Güney Asya’da kalıcı barış için Birleşmiş Milletler kararlarının uygulanması gerektiğini savundu.
Hindistan’dan ret
Hindistan ise ABD’nin ateşkeste herhangi bir rol oynadığını reddetti. Hint yetkililer, çatışmaların sona erdirilmesi kararının tamamen bağımsız bir şekilde alındığını belirtti. Buna rağmen Pakistan, Trump’ın Nobel Barış Ödülü adaylığını resmileştirdi.
Trump’tan tepkiler
Trump, gelişmeleri kendi sosyal medya platformu Truth Social üzerinden kutladı ve yalnızca Güney Asya’da değil, aynı zamanda Kongo Demokratik Cumhuriyeti ile Ruanda arasında bir barış anlaşmasına aracılık ettiğini öne sürdü. “Bu, Afrika ve dünya için harika bir gün.” şeklinde konuşan Trump, Norveç Nobel Komitesi’ni ise uluslararası anlaşmazlıkları çözme konusundaki çabalarını görmezden gelmekle eleştirdi.
Trump, 2024 seçim kampanyasında kendisini “barış sağlayıcı başkan” olarak tanıtmış ve Ukrayna ile Gazze’deki savaşları hızla sona erdirme sözü vermişti. Ancak, ikinci başkanlık döneminin beşinci ayında bu çatışmalar hâlâ devam ediyor. Öte yandan, Trump’ın İsrail’e verdiği destek ve Gazze’deki saldırıları uzatan silah sevkiyatları eleştiri topluyor.
Bölgesel gerilimler ve eleştiriler
Trump’ın, İsrail’in İran’a yönelik saldırısını onaylaması ve bu saldırının bölgesel bir savaşı tetikleme riski taşıması, Nobel Barış Ödülü adaylığına dair tartışmaları daha da alevlendirdi. Eleştirmenler, bu tutumu “üçüncü dünya savaşını tetikleyebilecek bir adım” olarak nitelendiriyor.
Trump, daha önce 2009 yılında Nobel Barış Ödülü alan selefi Barack Obama’yı sıkça eleştirmiş ve ödülün “hak edilmediğini” savunmuştu. Şimdi ise kendi başarılarının bu ödüle daha layık olduğunu iddia ediyor.
