Oxfam'dan yapılan yazılı açıklamada, İsrail'in 7 Ekim 2023'ten bu yana Gazze'ye yönelik saldırılarının bölgedeki su ve sanitasyon altyapısına en az 210 milyon dolarlık zarar verdiği bildirildi.

Açıklamada, İsrail'in kritik su ve sanitasyon altyapısını tahrip etmesinin yanı sıra aşırı kalabalık, yetersiz beslenme ve sıcaklığın Gazze'yi ölümcül salgın hastalıkların eşiğine getirdiği uyarısı yapıldı.

İsrail'in Refah'a yönelik saldırılarının 350 binden fazla kişiyi zaten aşırı kalabalık olan sığınaklara ve kamplara kaçmak zorunda bıraktığı vurgulanan açıklamada, sınır kapılarının kapatılmasıyla gıda ve yakıtın tükenmekte olduğuna dikkat çekildi.

Hamas'tan bir heyet Rusya Dışişleri Bakan Yardımcısı Bogdanov ile Gazze'deki gelişmeleri ele aldı Hamas'tan bir heyet Rusya Dışişleri Bakan Yardımcısı Bogdanov ile Gazze'deki gelişmeleri ele aldı

Oxfam'ın Gazze Şeridi'nde hayati öneme sahip su ve sanitasyon projelerinden en az beşinin 7 Ekim'den bu yana süren İsrail saldırılarında ciddi şekilde hasar gördüğü ya da yıkıldığı belirtildi.

Ayrıca Gazze sokaklarında atık yığınlarının oluştuğu, kanalizyon sularının nehirlere karıştığı kaydedilen açıklamada, insanların kirli su içmek zorunda kaldığı ve çocukların kanalizasyonun etrafında dolaşan böcekler tarafından ısırıldığı bildirildi.

Açıklamada, bölgede Hepatit A ve kolera gibi salgın hastalıkların patlak verebileceğine işaret edilerek, bu hastalıkların uygun sanitasyondan yoksun aşırı kalabalık yerlerde geliştiği, yükselen hava sıcaklığının da sağlık risklerini artırdığı vurgulandı.

Açıklamada, Oxfam Orta Doğu ve Kuzey Afrika Direktörü Sally Abi Khalil'in şu değerlendirmelerine yer verildi:

"Gazze'de korku içinde yaşayan ve sürekli İsrail bombardımanının neden olduğu insanlık dışı ve sağlıksız koşullara katlanmak zorunda kalan çok sayıda kişinin içinde bulunduğu durum oldukça vahim. Bir meslektaşım bana, sokaklarda çok fazla insan atığı olduğunu ve kelimenin tam anlamıyla hastalık koktuğunu söyledi. İsrail'in Refah'a yönelik kara saldırısı, yalnızca kitlesel sivil kayıp riski nedeniyle değil, aynı zamanda çok sayıda insanın göçe zorlanmasının yansımaları nedeniyle de yıkıcı olabilir. Altyapı zaten çökme noktasındayken, sağlık hizmetleri ya çok az ya da hiç yokken ve halihazırda yaygın beslenme yetersizliği varken mevcut durum hızla büyük salgına dönüşebilir."