İşgalci İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Çarşamba günü, beraberindeki üst düzey yetkililerle birlikte, İsrail'in işgali altındaki Suriye topraklarında bulunan askerleri ziyaret etti. Ziyarete ait fotoğraf ve videoların yayınlanması sırasında, askerlerin yüzlerinin yasal işlemlere karşı korunmaları amacıyla bulanıklaştırılması dikkat çekti. Bu önlemin, askerlerin potansiyel savaş suçlarına karışma iddiaları nedeniyle hukuki risklerden korunma amaçlı olduğu belirtildi.
Netanyahu'ya ziyaret sırasında Savunma Bakanı Israel Katz, Dışişleri Bakanı Gideon Saar, İsrail askeri genelkurmay başkanı Eyal Zamir ve diğer güvenlik yetkilileri eşlik etti. Heyet, soykırımcı İsrail'in geçtiğimiz Aralık ayında tek taraflı olarak ele geçirdiği tampon bölgedeki askeri mevzileri gezdi. İsrail, 1967'den bu yana uluslararası hukuka aykırı şekilde işgal ettiği Suriye'nin Golan Tepeleri'ndeki varlığını, Beşşar Esed hükümetinin düşüşünün ardından güney Suriye'ye doğru genişletmiş ve daha önce İsrail ile Suriye güçlerini ayıran, BM devriyesi altındaki tüm tampon bölgeyi ele geçirmişti.
Netanyahu'dan "savunma ve saldırı" vurgusu
Karakolda İsrail askerlerine hitap eden Netanyahu, şunları söyledi: "Buradaki hem savunma hem de saldırı yeteneğimize, Dürzi müttefiklerimizi korumaya ve özellikle de İsrail'i ve Golan Tepeleri karşısındaki kuzey sınırını korumaya büyük önem veriyoruz." Netanyahu, bu görevin her an gelişebileceğini ve askerlere güvendiklerini sözlerine ekledi.
İsrail ordusu, bu yılın başlarında, artan yasal işlem riski endişesi nedeniyle aktif muharebe görevindeki askerlerin medya tarafından görüntülenmesine yeni kısıtlamalar getirmişti.
Şam'dan "yasa dışı ziyaret" tepkisi
Ziyarete yanıt olarak Suriye Dışişleri Bakanlığı, bu eylemi "yasa dışı" olarak nitelendirerek sert bir şekilde kınadı. Bakanlık yaptığı açıklamada, "Suriye, İsrail Başbakanı, Savunma ve Dışişleri Bakanları ile diğer işgalci yetkililerin Suriye Arap Cumhuriyeti'nin güneyine yaptıkları yasa dışı ziyareti şiddetle kınamaktadır. Bu, Suriye'nin egemenliğinin, toprak bütünlüğünün ve ilgili BM Güvenlik Konseyi kararlarının açık bir ihlalini teşkil etmektedir." ifadelerine yer verdi.
Bu ziyaretin İsrail'in "devam eden saldırganlık politikası ve Suriye topraklarına yönelik sürekli ihlallerinin" bir parçası olduğunu belirten Bakanlık, İsrail'in güney Suriye'deki tüm eylemlerinin uluslararası hukuka göre "hükümsüz, geçersiz ve hukuken geçersiz" olduğunu vurguladı.
BM'den endişe
Suriye'nin Birleşmiş Milletler (BM) Daimi Temsilcisi İbrahim Olabi, Güvenlik Konseyi'nde yaptığı konuşmada, BM'nin İsrail ihlallerini durdurması ve 1973 Orta Doğu Savaşı'nı takiben imzalanan 1974 ateşkes anlaşması dahil ilgili kararları uygulaması gerektiğini belirtti.
BM Genel Sekreter Sözcüsü Stephane Dujarric ise, işgalci İsrailli yetkililerin gerçekleştirdiği bu "çok kamuoyuna açık ziyaretin" "en hafif tabirle endişe verici" olduğunu söyledi. Dujarric, Güvenlik Konseyi'nin yakın zamanda kabul ettiği 2799 sayılı kararın "Suriye'nin tam egemenliği, birliği, bağımsızlığı ve toprak bütünlüğünü" talep ettiğini hatırlattı.
Bu hafta yapılan Güvenlik Konseyi toplantısında, İsrail Büyükelçisi Danny Danon Suriye hakkında konuşurken Netanyahu'nun ziyaretine değinmedi. Suriye Temsilcisi Olabi ise, İsrail'in Suriye'yi 1,000'den fazla kez vurduğunu iddia ederek, İsrail'in yapıcı adımlar atmasını beklediklerini dile getirdi.
Suriye Devlet Başkanı Ahmed Şara, yakın zamanda yaptığı bir açıklamada, devrik Esed hükümetinin çöktüğü 8 Aralık 2024'ten bu yana İsrail'in Suriye'de 1,000'den fazla hava saldırısı düzenlediğini söylemişti. Geçen hafta Şara, ülkesinin yeni bir güvenlik anlaşmasına varmak için İsrail ile doğrudan görüşmeler yürüttüğünü doğrulamıştı.




