İsrail Başbakanı Netanyahu ile ABD Başkanı Donald Trump arasındaki ilişkilerin, yıllardır süregelen yakınlığa rağmen kopma noktasına geldiği iddiaları gündemde. İsrail medyasında yer alan haberlerde, Trump’ın Netanyahu’ya olan güvenini kaybettiği ve iki lider arasındaki bağların ciddi şekilde zayıfladığı belirtiliyor.

Netanyahu, Trump’ı her zaman İsrail’in en güçlü destekçisi olarak tanıtsa da, son dönemde Trump’ın Orta Doğu politikaları bu algıyı sarsmaya başladı. Trump’ın Suudi Arabistan, Katar ve Birleşik Arap Emirlikleri’ni kapsayan Orta Doğu gezisinde İsrail’i ziyaret etmemesi, aradaki mesafenin büyüdüğüne dair bir işaret olarak yorumlandı. Ayrıca, ABD’nin İran ve Yemen’deki Husilerle yürüttüğü müzakerelerde İsrail’in hiçbir şekilde dahil edilmemesi, Netanyahu hükümeti için bir başka darbe oldu.

İsrail medyasındaki yorumcular, bu gelişmelerin Netanyahu’nun ABD ile ilişkilerdeki başarısızlığını gözler önüne serdiğini düşünüyor. İsrailli siyasi analist Mitchell Barak, “Netanyahu, Trump’ı her zaman kendi cebinde gibi gösterdi, ancak Trump bundan hoşlanmadı. Netanyahu bir sınırı aştı.” dedi. Barak, Trump’ın Netanyahu’yu manipüle edilmekten hoşlanmadığı için doğrudan iletişimi kestiğini öne sürdü.

Trump’ın tepkisi ve geçmişteki gerginlikler

Trump’ın Netanyahu’ya yönelik hayal kırıklığı, 2020 ABD Başkanlık seçimlerinde Joe Biden’ın zaferini Netanyahu’nun hızlı bir şekilde tebrik etmesiyle başladı. Trump, bu durumu “ihanet” olarak nitelendirmiş ve 2021’de verdiği bir röportajda, “Beni ilk tebrik eden kişi Bibi Netanyahu’ydu. Ona her şeyden çok yardım ettim, ama o sessiz kalabilirdi. Büyük bir hata yaptı.” demişti.

Trump’ın İsrail’e yönelik desteği geçmişte birçok tartışmalı kararı içeriyordu. Kudüs’ü İsrail’in başkenti olarak tanıması, Golan Tepeleri’nin ilhakını kabul etmesi ve İran nükleer anlaşmasından çekilmesi, İsrail sağının büyük destek gördüğü adımlardı. Ancak bu kararlar, Trump’ın Netanyahu’ya karşı duyduğu rahatsızlığı artırdı ve aralarındaki ilişkinin gerilmesine neden oldu.

Netanyahu’nun geleceği belirsiz

Netanyahu’nun bu süreçteki rolü ise tartışma konusu olmaya devam ediyor. İsrail’deki birçok kişi, Netanyahu’nun savaş ortamını siyasi koalisyonunu ayakta tutmak ve yolsuzluk davasından kurtulmak için kullandığını düşünüyor. Ayrıca, 7 Ekim 2023’teki Gazze saldırısı öncesinde hükümetin güvenlik açıkları nedeniyle eleştirilen Netanyahu’nun, bu krizden nasıl çıkacağı belirsizliğini koruyor.

Nevvaf Selam, İsrail'in saldırılarına tepki gösterdi
Nevvaf Selam, İsrail'in saldırılarına tepki gösterdi
İçeriği Görüntüle

İsrailli eski siyasi danışman Mitchell Barak, “Netanyahu’nun bu durumdan kurtulup kurtulamayacağını bilmiyorum. Onun için sonun başlangıcı olduğunu söyleyenler çok fazla. Ancak daha önce de aynı şeyleri söylediler ve hâlâ burada.” dedi.

ABD-İsrail ilişkilerinde yeni bir dönem mi?

Netanyahu ile Trump arasındaki olası bir kopuşun, İsrail-ABD ilişkilerine nasıl yansıyacağı merak konusu. ABD’nin İsrail’e sağladığı mali, askeri ve diplomatik destek, her iki ülkenin dış politikasında temel bir unsur olmaya devam ediyor. Ancak, Trump’ın Netanyahu’ya olan güvenini kaybetmesi, İsrail’in ABD ile ilişkilerinde yeni bir dönemin başlangıcı olabilir.

Bu süreçte, İsrail’in aşırı sağcı politikacıları Bezalel Smotrich ve Itamar Ben-Gvir gibi figürlerin, ABD’nin bölgeye ilgisinin azalmasından faydalanmaya çalışabileceği öne sürülüyor. Chatham House’dan Yossi Mekelberg, “ABD, İsrail’e silah ve diplomatik destek sağlamaya devam ederse ve İsrail’e müdahale etmezse, bu aşırı sağın hayalindeki senaryo olur.” dedi.

Netanyahu’nun bu belirsiz ortamda nasıl bir strateji izleyeceği ve ABD ile İsrail arasındaki ilişkilerin nasıl şekilleneceği önümüzdeki dönemde yakından takip edilecek.

Orta Doğu Haber