Gazze'de kalıcı bir ateşkesi hedefleyen ve ABD Başkanı Donald Trump tarafından hazırlanan 20 maddelik barış planı, bölgedeki diplomatik trafiğin merkezinde yer alıyor. Ancak planın en kritik maddelerinden biri olan Uluslararası İstikrar Gücü'nün yapısı, Mısır'ın talepleriyle yeni bir boyut kazandı.

MEE'ye konuşan iki Arap yetkiliye göre, Mısır, İsrail'in Gazze'den çekilmesiyle güvenliği sağlaması öngörülen bu uluslararası güce ABD askerlerinin de katılmasını şart koştu. Kahire, Gazze ile tek sınırı paylaşan Arap ülkesi olarak, planın başarısı için ABD'nin askeri ve mali olarak elini taşın altına koyması gerektiğine inanıyor.

Sumud Filosu'ndaki 42 aktivist, İsrail zindanlarında açlık grevinde
Sumud Filosu'ndaki 42 aktivist, İsrail zindanlarında açlık grevinde
İçeriği Görüntüle

Sina modeli ve Türkiye itirazı

Mısırlı yetkililer, uluslararası gücün, 1982'den bu yana Mısır ile İsrail arasındaki tampon bölgede görev yapan ve liderliğini ABD'nin üstlendiği MFO (Çok Uluslu Güç ve Gözlemciler) model alınarak kurulmasını istiyor. Mısır için ABD varlığı, plana gerçek anlamda bir taahhüt, fon ve asker anlamına geliyor. Orta Doğu Enstitüsü'nden Mirette Mabrouk, "Mısırlılar için bir ABD varlığı, plan için gerçek anlamda bir taahhüdü temsil edecektir; askerler ve fonlar. Bu, gerçek bir katılım ve İsrail'in ihlalleri dizginlemesi için potansiyel bir teşvik olarak görülecektir" yorumunda bulundu.

Öte yandan, Hamas'ın daha önce ateşkesi garanti altına almak için Türk askerlerinin Gazze'ye konuşlandırılmasını talep ettiği bildirilmişti. Ancak Arap yetkililer ve eski ABD yetkilileri, İsrail'in bir Türk varlığına şiddetle karşı çıktığını belirtiyor.

Arap ülkeleri için kırmızı çizgi: İsrail'le temas istenmiyor

Planın Uluslararası Güç kısmına asker göndermesi beklenen Arap liderler, askerlerinin Gazze harabeleri arasında İsrail güçleriyle temas kurmasını istemiyor. Ayrıca, İsrail'in saldırılarına tek taraflı olarak yeniden başlaması durumunda, Arap askerlerinin İsrail'e kalkan görevi görme riskinden kaçınmak istiyorlar. Ordusuyla en büyük katkıyı yapması beklenen Mısır'ın bu endişesi özellikle yüksek.

Eski bir üst düzey ABD yetkilisi, Mısır'ın bu talebini "başlangıçta kabul edilemez" olarak nitelendirse de, ABD'nin askeri kaynaklarını Katar'dan Ürdün'e kaydırması, Washington'ın İsrail çevresindeki askeri ayak izini derinleştirdiğine dair işaretler sunuyor.

Silahsızlanma ve çekilme takvimi tartışması

Trump'ın planında öngörülen Hamas'ın silahsızlanması maddesi, Kahire ve Filistinli hareket arasında gerginlik kaynağı olmaya devam ediyor. Uluslararası Kriz Grubu'ndan Riccardo Fabiani, Mısır'ın ABD askerlerini isteme nedeninin, İsrail'in yeniden saldırıya geçmek için bir gerekçe olarak kullanabileceği silah teslim sürecini ABD'nin denetlemesini sağlamak olduğunu söyledi.

Müzakerelerdeki bir diğer kritik anlaşmazlık noktası ise İsrail'in Gazze'den çekilme takvimi. Trump'ın planı kesin bir son tarih vermezken, Mısır, Katar ve Türkiye, İsrail'in tamamen çekilmesi için baskı yapıyor. Hamas'ın ise tam çekilmeden önce İsrail'in Gazze çevresinde dar bir tampon bölgeye çekilmesi konusunda ısrarcı olması bekleniyor.

Trump'ın planı ayrıca Hamas'ın Gazze'yi yönetmesini reddediyor ve enclave'ın yönetimini, ABD Başkanı'nın liderlik edeceği bir "Barış Kurulu" ile Filistinli teknokratlara bırakmayı öngörüyor.

daily ummah