İşgal altındaki Batı Şeria'nın Beytüllahim kentinde Cumartesi günü, Filistin direnişinin sembol isimlerinden Mervan Bergusi ve İsrail hapishanelerindeki tüm esirlerin serbest bırakılması için "Uluslararası Dayanışma Kampanyası" başlatıldı. Belediye binası önünde düzenlenen ve yoğun halk katılımıyla gerçekleşen etkinlikte, esirler meselesinin Filistin ulusal bilincinin merkezinde yer aldığı bir kez daha vurgulandı.
Beytüllahim Belediyesi ve esir kurumlarının ortak çağrısıyla organize edilen eylemde konuşan Belediye Başkanı Mahir Kanawati, cezaevlerindeki insani koşulların dayanılmaz boyuta ulaştığını belirtti. Kanawati, özellikle "idari tutukluluk" politikasının bir cezalandırma aracına dönüştüğünü ifade etti.
"Liderlerin iradesini kırmaya çalışıyorlar"
Kampanya, Hamas'a bağlı Esirler Medya Ofisi'nin hapishanelerdeki tehlikeli tırmanışa dair yaptığı uyarının gölgesinde başladı. Ofis, İsrail yönetiminin özellikle esir hareketinin lider kadrosunu ve sembol isimlerini hedef aldığını duyurdu.
Rapora göre, liderlerin iradesini kırıp onları diğer mahkumlara karşı bir "korku aracına" dönüştürmek isteyen işgal güçleri şu yöntemleri kullanıyor:
-
Günlük dayak ve fiziksel işkence.
-
Kasıtlı aç bırakma (starvation).
-
Aşırı soğuğa maruz bırakma (kışlık kıyafet ve battaniye yasağı).
Rakamlarla zindan gerçeği: 9 bin 300 esir
İnsan hakları kuruluşlarının Aralık 2025 başı itibarıyla paylaştığı veriler, tablonun vahametini sayılarla ortaya koydu:
-
Toplam Esir Sayısı: Yaklaşık 9.300 (Çoğunluğu yargılanmadan tutulan idari tutuklular).
-
Hükümlü Sayısı: 1.254 kişi.
-
Kadın Esirler: 51 kadın (2'si kız çocuğu).
-
Çocuk Esirler: 350 çocuk (Ofer ve Megiddo hapishanelerinde tutuluyor).
Katılımcılar, uluslararası toplumu bu suçlara karşı harekete geçmeye ve İsrail'den hesap sormaya çağırdı.
