Almanya’da Bavyera Eyaleti Başbakanı ve Hristiyan Sosyal Birlik (CSU) Partisinin Genel Başkanı Markus Söder, aşırı sağcı Almanya için Alternatif (AfD) Partisinin mali kaynaklarının incelenmesini istedi.
Söder, Focus dergisine yaptığı açıklamada, uzmanlara göre AfD’nin sosyal medya harcamalarının normal parti finansmanıyla karşılanmasının mümkün olmadığını belirtti.
"Para Almanya’dan mı elde ediliyor, yoksa başka bir yerden mi geliyor?" ifadesini kullanan Söder, her halükarda partiye olan para akışının dikkatlice incelenmesi gerektiğini kaydetti.
Söder, AfD’ye yönelik yasaklama sürecinin başlatılmasına karşı olduğunu vurgulayarak “AfD sistemin düşmanıdır ve demokrasimizi yok etmek istiyor ancak bir yasaklama süreci hiçbir sorunu çözmez.” değerlendirmesinde bulundu.
Bavyera'da kamu sektöründe aşırı tutumlara sahip çalışanların bulunup bulunmadıklarını yakından incelediklerini ifade eden Söder, “Parti üyeliği tek başına otomatik olarak işten çıkarılmaya yol açmaz.” diye konuştu.
Almanya'nın iç istihbarat kurumu Federal Anayasayı Koruma Teşkilatı (BfV), üç yıllık soruşturmanın ardından 2 Mayıs’ta AfD’yi "kesin aşırı sağcı oluşum" şeklinde sınıflandırmıştı.
BfV'den yapılan açıklamada, AfD’nin bir bütün olarak insan onurunu hiçe sayan aşırılıkçı eğilimleri sebebiyle bu şekilde sınıflandırıldığı ve "partide hakim olan etnik ve soya dayalı halk anlayışının özgür demokratik temel düzenle bağdaşmadığının tespit edildiği" belirtilmişti.
AfD bu karara tepki göstermiş ve Köln İdare Mahkemesine BfV'nin bu kararının durdurulması için acil başvuru yapmış, mahkemede hüküm verilene kadar BfV’nin bu şekilde sınıflandırmasını askıya almıştı.
Ancak Saksonya, Thüringen ve Saksonya-Anhalt eyaletlerindeki anayasa koruma daireleri AfD’yi “kesin aşırı sağcı oluşum” olarak sınıflandırmaya, BfV de “şüpheli vaka” olarak partiyi izlemeye devam ediyor.
AfD, 23 Şubat'ta yapılan erken genel seçimde yüzde 20,8 oy alarak Hristiyan Birlik (CDU/CSU) partilerinin ardından sandıktan ikinci çıkmıştı.
