Lübnan’ın en üst düzey savunma organı olan Yüksek Savunma Konseyi, Hamas’a yönelik dikkat çekici bir uyarıda bulunarak, Lübnan topraklarından hareketle ülkenin güvenliğini tehlikeye atacak herhangi bir eylemin kabul edilemez olduğunu açıkladı. Bu açıklama, bölgedeki hassas dengeler ve uluslararası baskılar ışığında önemli bir gelişme olarak değerlendiriliyor.
Uluslararası Baskılar ve Bölgesel Dengeler
Emekli Tuğgeneral ve askeri strateji uzmanı Münir Şehade’ye göre, bu uyarı, Lübnan üzerindeki çok yönlü uluslararası baskıların bir sonucu. Şehade, “Lübnan, yeniden yapılanma sürecindeki engeller, havaalanına getirilen kısıtlamalar ve Hizbullah’a yönelik mali akışların kesilmesi gibi çok boyutlu bir abluka altında. Bu durum, özellikle doğu sınırında direnişe yönelik baskıları artırıyor.” dedi.
Şehade, Lübnan’daki yeni yönetimin silahların yalnızca devletin kontrolünde olmasını istediğini ve bu yaklaşımın uluslararası ve bölgesel destek bulduğunu belirtti. Özellikle Körfez ülkelerinin bu politikaya destek verdiğini ifade eden Şehade, İran’ın Lübnan’daki etkisinin göreceli olarak azaldığını da sözlerine ekledi.
Filistinli gruplar ve silahların kontrolü
Şehade, Filistin Yönetimi lideri Mahmud Abbas’ın da bu sürece dolaylı destek verdiğini ve Lübnan’daki Filistinli grupların silahlarının kontrol altına alınmasına yeşil ışık yaktığını söyledi. Şehade, “Bu süreçte Filistinli grupların Lübnan devletiyle iş birliği yapması, olası iç çatışmaların önüne geçmek için hayati önem taşıyor.” dedi.
Hamas’a yönelik yoğun baskılar
Askeri uzman Nidal Zehavi ise Lübnan’ın Hamas’a yönelik bu uyarısının, uluslararası baskıların bir yansıması olduğunu belirtti. Zehavi, “Lübnan, İsrail’in sınır ihlallerine sessiz kalırken Hamas’a odaklanıyor. Bu durum, Batı’nın ve ABD’nin artan etkisini gösteriyor” ifadelerini kullandı. Ayrıca, Zehavi’ye göre bu yaklaşım, Lübnan’daki kırılgan dengeleri tehdit ederek yeni bir iç savaş riskini beraberinde getirebilir.
Tehlikeli senaryolar
Zehavi, Hamas’a yönelik bu baskının daha geniş bir planın parçası olduğunu ve Filistinli mültecilerin zorunlu olarak Lübnan’a yerleştirilmesi gibi tehlikeli senaryolara kapı aralayabileceğini söyledi. Zehavi, “Bu tür adımlar, Filistin davasını zayıflatmayı ve bölgesel bir çözüm dayatmayı hedefliyor.” dedi.
Sonuç ve çağrı
Uzmanlar, Lübnan’daki Filistinli gruplara, devletle iş birliği yaparak olası çatışmaları önleme çağrısında bulunuyor. Bölgedeki hassas dengelerin korunması, hem Lübnan’ın hem de Filistinli grupların geleceği açısından kritik bir önem taşıyor.