Avrupa

KKTC akademisyenleri: Türkiye’nin garantörlüğü hayati önem taşıyor

KKTC’de pazar günü yapılacak cumhurbaşkanlığı seçimi öncesinde akademisyenler, İsrail'in bölgedeki askeri politikalarına dikkat çekerek, Türkiye’nin varlığının güvenlik ve egemenlik açısından dönüm noktası olduğunu belirtti.

Abone Ol

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde (KKTC) yarın yapılacak cumhurbaşkanlığı seçimi öncesinde akademisyenler, Türkiye’nin bölgedeki garantörlüğünün ve varlığının Kıbrıs Türk halkının güvenliği ve devletin geleceği açısından taşıdığı hayati önemi değerlendirdi.

İsrail tehdidi ve jeopolitik riskler

Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Emete Gözügüzelli, bu seçimlerin "Kıbrıs Türkü’nün ulusal güvenliği ve egemenlik statüsü açısından dönüm noktası" niteliğinde olduğunu söyledi.

Gözügüzelli, bölgedeki askeri ve jeopolitik gelişmelere dikkat çekerek, "İsrail gibi çok ciddi bir tehdit bu bölgede varlığını göstermekte, saldırgan politikalarına devam eden bir İsrail, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’yle ikili askeri işbirliğini derinleştirmektedir" ifadelerini kullandı. ABD ve Avrupa Birliği’nin (AB) Rum tarafına verdiği askeri desteklerin Kıbrıs Türkleri açısından ciddi riskler oluşturduğunu belirten Gözügüzelli, "Ne Güney Kıbrıs, ne Yunanistan, ne de İsrail, Kıbrıs Türklerini bu bölgede egemen görmek istemiyor" dedi.

Türkiye demek, ana vatan demektir

Bu seçimin, Kıbrıs Türk halkının geleceği kadar Türkiye ile ilişkilerin sürekliliği açısından da belirleyici olduğuna değinen Gözügüzelli, iki ülke arasındaki bağın önemini vurguladı:

"Türkiye demek, ana vatan demektir. Türkiye demek, Kıbrıs’ta garantör ülke demektir. Türkiye demek, Doğu Akdeniz’de barışı ve istikrarı sağlayan güç demektir. Dolayısıyla Kıbrıs davası da Türkiye milli davasının asli unsurudur. Türkiye’siz Kıbrıs, Kıbrıs’sız Türkiye olmaz."

Devletin korunması gerekiyor

Girne Amerikan Üniversitesi İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Neriman Saygılı, geçmişte federal çözüm girişimlerinin başarısız olduğunu hatırlatarak, "Kıbrıs Türkleri 'evet' dedi ama Rumlar 'hayır' dedi. Birleşme olmadı. O nedenle devletin korunması gerekiyor" değerlendirmesinde bulundu.

Saygılı, güvenlik ortamının Türkiye’nin garantörlüğünü daha da önemli hale getirdiğini anlattı: "Ana vatan Türkiye’nin varlığı çok önemli. Türkiye Cumhuriyeti her zaman KKTC’nin ayakta kalabilmesi ve tanınması adına büyük çabalar gösteriyor." Saygılı, su sorununun Türkiye sayesinde çözüldüğünü belirterek, enerji ve güvenlik alanında da işbirliğinin güçlendirilmesi gerektiğini dile getirdi.

Türkiye NATO içinde ikinci büyük askeri güç

Akademisyen Prof. Dr. Ata Atun da, Türkiye’nin Kıbrıs’taki varlığının uluslararası hukuki temele sahip olduğunu vurguladı. Atun, "KKTC var olduğu müddetçe, Doğu Akdeniz’deki münhasır ekonomik bölge Türkiye Cumhuriyeti’nin de güvencesi altında olacaktır. Mavi Vatan doktrini tamamen yerine oturmuş olacak" dedi.

Atun, Türkiye’nin NATO içinde ABD'den sonra ikinci büyük askeri güç olduğunu ve bu gücün yerli üretim silahlardan, İHA’lardan, SİHA’lardan kaynaklandığını belirtti. Atun, seçimler öncesi dezenformasyon girişimlerinde bulunanların, "Son günlerde ‘İsrail’in gözü Kıbrıs’ta’ gibi söylemlerle seçmenin aklı karıştırılmaya çalışılıyor ama Türkiye ile baş edecek güçleri yok" ifadelerini kullandı.

Orta Doğu Haber