İsrail ordusunun koruması altındaki Filistinlilerin topraklarını gasbeden İsraillilerin saldırıları nedeniyle işgal altındaki Batı Şeria'daki Ürdün Vadisi'nin kuzeyinde (Kuzey Ağvar) bulunan Bedevi toplulukları göç etmek zorunda kalıyor.
İsrail'in 7 Ekim 2023'te Gazze'de insanlık felaketine yol açan saldırılarının başlamasıyla işgal altındaki Batı Şeria'ya yönelik baskıları da arttı. Özellikle Ocak 2025'te Batı Şeria'nın kuzeyindeki mülteci kamplarına saldırılara paralel olarak fanatik Yahudi grupların işgal altındaki topraklarda Filistinlilere yönelik saldırıları da artış gösterdi.
Aşırı sağcı İsrail hükümetinin desteği ve İsrail ordusunun koruması altında hareket eden fanatik Yahudi gruplar, Filistinlilere ve köylerine saldırıp arazilerini, evlerini ve araçlarını kundaklıyor.
Filistinli insan hakları örgütlerinin yayımladığı verilere göre, İsraillilerin Batı Şeria'daki Bedevi topluluklarına yönelik gerçekleştirdiği bir dizi saldırının ardından son günlerde en az 80 aile göç etmek zorunda kaldı.
Bedevi Haklarını Savunma Örgütü (BEYDER) Genel Müdürü Hasan Malihat, 4 Temmuz'da yaptığı açıklamada, Eriha kentinin batısında Arap el-Malihat bedevi topluluğundan 50 ailenin, Filistin topraklarını gasbeden İsraillilerin, yasa dışı yerleşim yeri kurması sebebiyle göç etmek zorunda kaldığını paylaşmıştı.
Malihat, Kudüs'ün doğusundaki Han el-Ahmer bedevi topluluğundan 25 ailenin de İsrail ordusunun koruması altındaki İsraillilerin düzenlediği bir dizi saldırı neticesinde yerlerinden edildiğini belirtmişti.
Filistin yönetimine bağlı Duvar ve Yerleşim Direniş Komisyonunun açıklamasına göre, Filistin topraklarını gasbeden İsraillilerin devam eden saldırıları nedeniyle 7 Ekim 2023'ten, 2025'in Mayıs ayı sonuna kadar 323 ailenin yaşadığı 30 Filistinli bedevi topluluğu evlerinden ayrılarak, başka yerlere göç etmek zorunda bırakıldı.
Hemen hemen her gün bedevilerin topraklarına yönelik ihlaller gerçekleştiren İsrailliler nedeniyle Batı Şeria'daki Ürdün Vadisi'nin kuzeyinde (Kuzey Ağvar) bulunan bedeviler de göç etmek zorunda kalıyor.
Bölge halkının direnişi ve endişeleri
Kuzey Ağvar ve Malih Köyü Konsey Başkanı Mehdi Daragıme, AA muhabirine yaptığı açıklamada, "Bölgedeki durum çok ağır." dedi.
Daragıme, Filistinlilerin bölgede kalıp, saldırılara direnmekte ısrarcı olduklarını fakat İsraillilerin ailelerinin canlarını ve geçim kaynaklarını tehdit eden saldırılarının artarak devam etmesinden endişe ettiklerini dile getirdi.
"İsrailliler, Kuzey Ağvar'da özel mülk olmalarına rağmen başta meralar olmak üzere çok sayıda bölgenin girişini Filistinli sakinlere kapattı." diyen Daragıme, bu ihlallerin Filistinlilerin hareketini kısıtladığını; ayrıca evlerine defalarca saldırıldığını ve baskınlar düzenlendiğini hatırlattı.
Daragıme, "Filistinliler artık saldırı düzenlenebileceği, kendisinin, ailesinin canına zarar gelebileceği ya da geçim kaynaklarını kaybetme endişesiyle uyuyamıyor." dedi.
İsrail ordusu ile toprakları gasbeden İsrailliler arasında değişen roller
"İsrail ordusu ile toprakları gasbeden İsrailliler arasında roller değişti." diyen Daragıme, Filistinlilerin, "askeri bölge" olduğu gerekçesiyle meralara girişinin engellendiğini belirtti.
Daragıme, bu durum karşısında Filistinlilerin geldiği durumu şöyle ifade etti:
"Filistinliler, İsraillilerin saldırılarını ve ihlallerini kabul etmek zorunda kaldı. Çünkü canları ya da evlerini savundukları takdirde gözaltı riskiyle karşı karşıya kalıyorlar. Ayrıca 7 Ekim 2023'ten bu yana İsrail saldırıları nedeniyle Kuzey Ağvar'daki topluluklardan 50 Filistinli aile zorla yerlerinden edildi."
"Aileleri ve hayvanları korumak için ayrılmak zorunlu bir seçenek haline geldi"
Kuzey Ağvar'daki Semra köyü sakinlerinden Selman Ebu Avvad ise Filistinlilerin artık İsraillilerin artan saldırıları karşısında çaresiz kaldığını dile getirdi.
Her gün sıkıntı yaşadıklarını kaydeden Ebu Avvad, birkaç gün önce ordu korumasında gelen İsraillilerin, silahla tehdit ederek buradan ayrılmaları için 8 gün süre verdiklerini aktardı.
Ebu Avvad, "Ailemizi ve hayvanlarımızı korumak için ayrılmak zorunlu bir seçenek haline geldi. İsrailliler mallarımızı yağmaladıktan sonra askerler, otlaklara el koymakla tehdit etti." dedi.
İsraillilerin saldırılarına karşı kendilerini savunmak için herhangi bir Filistinlinin girişimde bulunması halinde ordunun tutuklama veya "daha kötü bir şeyle" karşılık verdiğini kaydeden Ebu Avvad, İsraillilerin saldırılarının 7 Ekim 2023'ten bu yana arttığını; Filistinlilerin evlerine baskınlar düzenlediğini ya da çevresini kuşatarak meralara erişimlerini engellediğini sözlerine ekledi.
İsrail'in Gazze Şeridi'ne saldırı başlattığı 7 Ekim 2023'ten bu yana işgal altındaki Batı Şeria ve Doğu Kudüs'te de Filistinlilere yönelik gözaltı, baskın ve saldırılarda artış yaşanıyor.
Filistin verilerine göre, 7 Ekim 2023'ten bu yana İsrail ordusu ve yerleşimcilerin Doğu Kudüs ve Batı Şeria'daki saldırılarını artırması sonucu en az 1000 Filistinli yaşamını yitirdi, yaklaşık 7 bin kişi yaralandı.
