Kamu Başdenetçisi Şeref Malkoç, ASBÜ Sezai Karakoç Salonu'ndaki panelin açılışında yaptığı konuşmada, Siyonizm'i bilmeden Gazze'de yaşanan olayları anlamanın mümkün olmadığını belirterek, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan öncülüğünde Türkiye'nin, Gazze'de yaşanan haksızlığı dünyaya en büyük sesle haykıranlardan olduğunu söyledi.

Hukuk ve Demokrasi Topluluğu'nu tebrik eden ve bir konunun akademik camiada ele alınmasının, o konu hakkında tohumlar atılması anlamına geldiğine dikkati çeken Malkoç, "Necip Fazıl Kısakürek'in bir şiiri vardır. Der ki, 'Tohum saç bitmezse toprak utansın.' İşte bu toplantı da tohum saçma faaliyetidir. Bu aynı zamanda Cumhurbaşkanımızın 'Dünya 5'ten büyüktür' sözünün akademik bir yansımasıdır. Gazze direnişi aynı zamanda Türkiye'nin birlik ve bütünlük direnişidir. Siz gençler sadece Türkiye'nin geleceği değilsiniz siz dünyanın da geleceğisiniz. Umutsuzluk yok çünkü en üstün olan inanandır. Gazze ve diğer yerlerde insanlık galip gelecektir, hukuk galip gelecektir." dedi.

"Uluslararası toplumların biçare kaldığı durumlarla karşı karşıyayız"

MGK toplantısına ilişkin bildiri yayımlandı MGK toplantısına ilişkin bildiri yayımlandı

ASBÜ Rektörü Prof. Dr. Musa Kazım Arıcan da Gazze'de yaşananlara Türkiye'nin hassasiyet gösterdiğini ve tavrının insanlıktan ve adaletten yana olduğunu vurguladı.

Filistin'in 75 yılı aşkın insanlığın kanayan yarası olduğuna işaret eden Arıcan, şöyle konuştu:

"Bu konuda kamu kurumlarımız ve üniversitemiz inanılmaz bir hassasiyet gösteriyor. Kudüs araştırmaları eğitim merkezimiz var. Üniversitemiz kurulduğu günden itibaren Kudüs ve Filistin konusunu merkeze alarak araştırmalarını yürütüyor. İşgal, savaş suçları ve daha fazlası. Ne yazık ki uluslararası toplumların biçare kaldığı durumlarla karşı karşıyayız. Tabii bu bizim susacağımız anlamına gelmiyor. Mücadelemizi sonuna kadar vermeye devam edeceğiz. İnsan hakları ve savaş hukuku alanlarında ciddi bir bilincin oluşturulması gerekiyor."

"Bu savaş bir enformasyon savaşıdır"

Anadolu Ajansı (AA) Görsel Haberler Yayın Yönetmeni Fırat Yurdakul da "Gazze'de Kanıt Haberciliği" konulu sunum yaptı.

İsrail hava saldırısında hayatını kaybeden AA kameramanı Muntasır es-Savvaf'ı anan Yurdakul, "Giriş kısmındaki sergide Anadolu Ajansının foto muhabirlerinin çektiği fotoğrafları gördüm. Birilerinin bu vazifeyi sahada yani Gazze'de yerine getirmesi gerekiyor. İşte burada iş gazetecilere düşüyor. Anadolu Ajansı dünya medyasında bu durumu en güçlü şekilde aktaran kurum. 53 kişi şu an bu görevi yerine getiriyor." diye konuştu.

Yurdakul, 7 Ekim'den bugüne 80 bin fotoğraf, video ve infografik habere imza atan AA'nın Gazze'de yaşanan ne varsa, en tarafsız şekilde aktaran sayılı kurumlardan biri olduğunu dile getirdi.

Anadolu Ajansının hukuk müşavirleriyle birlikte raporlanarak kitap haline getirilen Kanıt adlı eserinin oluşum sürecini de anlatan Yurdakul, "Uluslararası Adalet Divanı'na da sunulan Kanıt kitabı, şu anda en önemli delillerden bir tanesini teşkil ediyor. Her dakika bir insan, çocuk ve gazeteciler öldürülüyor. Ben gazetecilerin bilinçli bir şekilde öldürüldüğünü düşünüyorum. O yüzden bu savaş, bir enformasyon savaşıdır. Bu savaşta çok güçlü olmak zorundayız." dedi.

Panelde, ASBÜ İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Halid Üveysi, ASBÜ Hukuk Fakültesi Araştırma Görevlisi Dr. Onur Dur ve Kamu Denetçisi Fatma Benli Yalçın da konuşma yaptı.

Protokol üyeleri panelin ardından AA'nın fotoğraflarından oluşan "Gazze Dünyanın En Büyük Çocuk Mezarlığı" isimli fotoğraf sergisini gezdi.