Londra'daki Yüksek Mahkeme'de başlayan duruşma öncesi, Filistin destekçileri ile İsrail destekçileri mahkeme önünde eylem düzenledi.

Filistin destekçileri, "Soykırımı durdur", "İsrail'i silahlandırmaya son verin" ve "İngiliz Yahudileri Gazze yaşasın ve abluka sona ersin diyor" yazılı pankartlar açtı.

İsrail destekçisi bir grup da açtıkları pankartlarla Gazze'de bir soykırım olmadığını savundu.

Oxfam, Uluslararası Af Örgütü ve İnsan Hakları İzleme Örgütü gibi uluslararası sivil toplum kuruluşları (STK), İngiltere'nin silah satışlarını sürdürerek uluslararası hukuk kapsamındaki yükümlülüklerini yerine getirmediği yönündeki kanıtlarını da mahkemeye sundu.

UCM'nin Netanyahu'yu tutuklama emriyle ilgili Fransa'nın çelişkili tavrı sürüyor UCM'nin Netanyahu'yu tutuklama emriyle ilgili Fransa'nın çelişkili tavrı sürüyor

"30 silah lisansını askıya almak yeterli değil"

Davaya müdahil olan STK temsilcileri, Yüksek Mahkeme önünde AA muhabirine değerlendirmelerde bulundu.

Uluslararası Af Örgütü'nün Krizlerle Mücadele Birimi yetkilisi Tom Guha, "İngiltere hükümetinin İsrail'e silah satışlarını durdurmaya çalışıyoruz. Eğer silahların insan hakları ihlalinde kullanıldığına dair açık bir risk varsa silah satışları durdurulmalı. Bu silahların insan hakları ihlallerinde kullanıldığı noktayı çoktan geçtik. İsrail ordusunun Gazze'de ve Batı Şeria'da her gün neler yaptığını görüyoruz." diye konuştu.

İngiltere hükümetinin 300'ün üzerinde silah ihraç lisansından yaklaşık 30'unu askıya aldığını hatırlatan Guha, "Bunun yeterli olduğunu düşünüyorlar ama kesinlikle yeterli değil. Bu adımı attıklarından beri her gün hastanelerin, okulların, sivil altyapının yok edildiğini görüyoruz. Son 1 yılda Gazze'de 40 binden fazla Filistinli öldürüldü. F-35 parçalarının satışı hala devam ediyor. İsrail güçleri tarafından bu uçakların Gazze'de Filistinli sivillere karşı kullanıldığını biliyoruz." dedi.

Guha, Gazze'nin kuzeyinde yaşananların korkunç olduğunu, Gazze'dekilerin enkaz altında kalanların çığlıklarını duymak zorunda kaldığını söyledi.

"Bunlar, savaşlarda yaşanan normal gelişmeler değil." diyen Guha, İsrail ordusunun, hiçbir hesap vermeden istediğini özgürce yapabilen bir ordu olduğunu dile getirdi.

"Silah satışlarını askıya almak için savaş suçu işlendiğini kanıtlamaya ihtiyacımız yok"

Davaya müdahil olan bir diğer uluslararası sivil toplum kuruluşu Oxfam'ın İşgal Altındaki Filistin Topraklarındaki Politikalar Sorumlusu Bushra Khalidi de Oxfam'ın finanse ettiği Gazze'deki sivil altyapının İsrail tarafından yok edildiğini anlattı.

Khalidi, su sistemleri ve atık su altyapısı gibi sivil unsurlara kasti saldırının uluslararası hukukun ihlali olduğunu belirterek, "Eğer İngiliz silahları uluslararası hukukun ihlalinde kullanıldıysa ya da kullanılma riski varsa, silah satışlarının askıya alınması gerekir." şeklinde konuştu.

Oxfam'ın silah satış kararlarını alan hükümet ve siyasetçilere hesap sorma yükümlülüğü bulunduğuna işaret eden Khalidi, F-35'lerin Gazze'de çok büyük bir yıkıma sebep olduğunu söyledi.

Khalidi, Gazze'nin yüzde 86'sının yıkıldığını, çoğu İsrail hava saldırısının F-35'lerle yapıldığını kaydederek, "300'ün üzerindeki silah ihraç lisansından yaklaşık 30'unun askıya alınması olumlu bir gelişme ancak yeterli değil." ifadelerini kullandı.

İngiltere'nin sattığı F-35 parçalarının askıya alınmadığını hatırlatan Khalidi, tüm silah ruhsatlarının askıya alınmasınının "yasal olarak tutarlı" olduğunu aktardı.

Khalidi, uluslararası hukukun ihlali riskine değinerek, şöyle devam etti:

"Silah satışlarını askıya almak için savaş suçu işlendiğini kanıtlamaya ihtiyacımız yok. Bu silahların uluslararası hukuk ihlal edebileceği riskinin bulunması, satışları durdurmak için yeterli. Bu ince nüans farkı, İngiltere hükümetinin dikkate alması gereken bir detay. Oxfam, bu nedenle tüm silah satışlarının askıya alınması çağrısı yapıyor. Çünkü sahada bulunan insani yardım görevlileri olarak bizim Gazze'de gördüğümüz, açık bir riskin bulunduğudur. İsrail hükümeti tarafından Gazze'de Filistinlilere karşı suç işleniyor. Gazze'nin kuzeyindeki Filistinli sivil nüfusun tamamen ve zorla yerinden edilmesi, savaş suçu saymak için yeterlidir. Bunu yapmak için silahlar kullanıyorlar. Bunun yaşanması riski bile silah satışlarını askıya almak için yeterli."

Duruşmada tedbir talepleri dinlenecek

Al-Haq ve GLAN, İsrail'e yönelik silah satışlarının askıya alınmasına ilişkin yazılı taleplerinin sürekli olarak görmezden gelinmesi üzerine geçen yıl Yüksek Mahkemeye İngiltere aleyhine başvuru yapmıştı.

Başvuruda, İsrail'in sivillere, sivil altyapıya, sivillerin sığındığı hastane, fırın, okul gibi yapılara, gıda depolarına, su rezervlerine saldırıları ile zorla yerinden etme ve açlığa mahkum etme gibi politikalarına ilişkin detaylar paylaşılmıştı.

Bugün yapılan duruşmada davacıların tedbir talepleri dinlenecek.