İsrail ile Hamas arasında sağlanan ateşkesin ardından Gazze Şeridi'nde yaraları sarma ve yeniden imar çalışmaları hız kazanırken, Türkiye'nin sürece aktif biçimde verdiği destek İsrail basınında geniş yankı uyandırdı. Bölgede Türk bayrağı taşıyan iş makinelerinin çalışmaya başlaması, İsrail medyasının manşetlerine taşınırken, Ankara'nın bölgedeki varlığı "paniğe" neden oldu.
İsrail medyasından Ankara vurgusu
İsrail basını, Türk bayraklı iş makinelerinin Gazze'deki görüntülerini, Türkiye'nin yeniden yapılanma sürecine fiilen dahil olduğunun ve bölgesel gücünü artırdığının ilk somut işareti olarak yorumladı. Maariv gazetesi, Türkiye'nin hem diplomatik hem de ekonomik anlamda sürece dahil olarak "ilk avantajını" elde ettiğini yazdı. Haberde, sahada hızlı hareket eden Ankara'nın bu hamleyle bölgesel etkinliğini ve diplomatik gücünü tüm dünyaya gösterdiği vurgulandı.
Diplomatik kaynaklara dayandırılan haberlerde, Türkiye'nin ateşkes sürecinde aktif rol aldığı doğrulanırken, sahadaki varlığının diplomatik ve ekonomik kazanımlarını garantilediği belirtildi. Maariv, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın geçtiğimiz hafta yaptığı, "İsrail ateşkesten sonra yeniden savaş başlatırsa ağır bedel ödeyecek" şeklindeki kararlı açıklamasının, Türkiye'nin caydırıcı politikasının bir göstergesi olduğunu öne sürdü.
Bakan Strook'tan sert tepki: "Tek Bir Türk'ü dahi görmek istemiyorum"
İsrail basınının sürece katılımı endişeyle takip etmesi, siyasetçi tepkilerine de yansıdı. İsrail basınından JDN, "Erdoğan'ın ordusu zaten Gazze'de" başlığıyla yayımladığı haberde, aşırı sağcı İsrailli Bakan Orit Strook'un tepkili sözlerine yer verdi. Strook'un, "Türkiye'yi Suriye'den uzak tutmaya çalışıyoruz ama onları Gazze'ye ana kapıdan alıyoruz. Tek bir Türk'ü dahi Gazze'de görmek istemiyorum. İster traktörde ister cipte. Hiçbir şekilde görmek istemiyorum" ifadelerini kullandığı hatırlatıldı.
Uzman analizi: "Türk askerinin orada olması endişe verici"
Öte yandan, İsrail basınının geçtiğimiz günlerde yayımladığı bir analizde, Türkiye'nin Gazze'deki artan rolü "endişe verici" olarak değerlendirilmişti. Analizde yer alan uzman görüşlerine göre, "Mümkünse Türk askeri katılımını minimize etmek iyi olur. Türk kuvvetlerinin orada olması endişe verici. En büyük risk şu, İsrail kazara vurursa ne olur? Tüm uluslararası güç için geçerli, ancak Türkiye-İsrail gerilimi ve Erdoğan'ın sert tutumuyla daha sorunlu" yorumu yapılmıştı. Bu değerlendirmeler, Türk varlığının potansiyel diplomatik ve askeri riskleri artıracağına dair derin bir endişeyi gözler önüne seriyor. Türkiye'nin Gazze'deki imar sürecine hızlı ve belirgin katılımı, bölgesel güç dengelerinde yeni bir sayfa açtığı şeklinde yorumlanıyor.
