Kudüs’ün Ramot yerleşim bölgesinde gerçekleşen ve altı İsraillinin öldüğü silahlı saldırının ardından İsrail hükümeti sert önlemler alacağını duyurdu. Saldırının ardından Başbakan Netanyahu, olay yerinde yaptığı açıklamada, bu katliamın terörle mücadelede kararlılıklarını daha da güçlendireceğini belirtti. Netanyahu, "Şimdi katilleri kovalıyor, köyleri ablukaya alıyoruz. Yardım edenleri bulup daha sert adımlar atacağız." dedi.
Netanyahu, bu tür saldırıların işgal altındaki Batı Şeria’da İsrail’in faaliyetlerini artıracağını ve egemenlik alanlarını genişleteceklerini vurguladı. Ayrıca, mahkemelerin Filistinli tutuklulara yiyecek sağlama kararını eleştirerek, hükümetin düşmanlarına karşı kolay davranmayacağını ifade etti.
Maliye Bakanı Bezalel Smotrich ise Filistin Yönetimi’nin ortadan kaldırılması gerektiğini savunarak, saldırganların köylerinin Gazze’deki Rafah ve Beyt Hanun gibi yerler gibi yerle bir edilmesi gerektiğini söyledi. Smotrich, Batı Şeria’nın yüzde 82’sinin İsrail’e katılması yönünde bir plan önerdi; bu plan, gelecekteki bir Filistin devletinin ihtimalini neredeyse tamamen ortadan kaldırıyor.
Savunma Bakanı Israel Katz, askeri operasyonların mülteci kamplarının dışına da genişletileceğini belirterek, "Bu alçak saldırının ağır sonuçları olacak." dedi.
İçişleri Bakanı ve aşırı sağcı parti lideri Itamar Ben Gvir, saldırganların ailelerinin sınır dışı edilmesini talep etti ve vatandaşlara X platformunda "Silahlanın!" çağrısı yaptı. Partisi Otzma Yehudit, Filistinlilere yönelik "terörizm" suçlamasıyla ölüm cezasının geri getirilmesi için yasa tasarısını Knesset Ulusal Güvenlik Komitesi'ne sunacaklarını açıkladı. Tasarının sponsoru Limor Son Har-Melech, bunun caydırıcılığı yeniden tesis etmek için ilk adım olduğunu söyledi.
Har-Melech, Kudüs saldırısına yanıt olarak, "Gazze ile Cenin, Han Yunus ile Ramallah arasında fark yok. Bu gerçeklik karşısında tek çözüm; fetih, sürgün ve yerleşimdir. Ancak bu şekilde İsrail halkının güvenliği sağlanabilir ve terör kökünden kazınabilir." ifadelerini kullandı.
İsrail’deki bu sert söylem ve politikalar, bölgedeki gerginliği daha da artırma riski taşıyor. Filistin tarafı ise saldırıyı kınarken, İsrail’in misilleme planlarının yeni çatışma dalgalarına yol açabileceği endişesini dile getiriyor.
