Filistin Esirler Cemiyeti ile Filistin Kurtuluş Örgütüne bağlı Esirler ve Serbest Bırakılanlar Heyeti, konuya ilişkin ortak açıklama yaptı.

Açıklamada, işgal altındaki Batı Şeria'nın El Halil kentine bağlı Ez-Zahiriyye beldesi sakinlerinden Muhammed Ahmed Ratib es-Sabbar'ın (21) yaşamını yitirdiği kaydedildi.

Mayıs 2022'den bu yana "idari tutuklu" olan Sabbar'ın, mide ve bağırsaklarında doğuştan bir sorun olduğu, düzenli ilaç kullanması ve özel olarak beslenmesi gerektiği ifade edildi.

Cezaevi yönetiminin 2 yıl süren "idari tutukluluk" boyunca Sabbar'ı tedaviden mahrum bıraktığı, 7 Ekim'den sonra da bu mahrumiyetin daha da artırıldığı vurgulandı.

Ofer Hapishanesi'nden Kudüs'teki Hadassah Hastanesi'ne kaldırılan Sabbar'ın bugün yaşamını yitirdiği bildirildi.

İsrail hapishanelerinde işkence, istismar ve açlık politikasının yanı sıra tedaviden de mahrum bırakılan hasta Filistinlilerin sayısının 7 Ekim'den sonra 2 katına çıktığı, Sabbar'ın ölümünden ve diğer tüm Filistinlilerin hayatından İsrail hapishaneler idaresinin sorumlu olduğu vurgulandı.

Sabbar'a karşı işlenen bu suçun, Gazze'de işlenen soykırımın ve saldırıların bir parçası olduğu ifade edildi.

Gazze'de can kaybı 35 bin 91'e ulaştı Gazze'de can kaybı 35 bin 91'e ulaştı

Açıklamada ayrıca, Sabbar'ın vefatıyla birlikte 7 Ekim 2023'ten bu yana İsrail hapishanelerinde hayatını kaybeden Filistinlilerin sayısının 8'e yükseldiği kaydedildi.

İsrail'in "idari tutukluluk" uygulaması

İsrail'in "idari tutukluluk" uygulaması, işgal altındaki topraklarda Filistinlileri hiçbir suçlama yöneltilmeksizin tutuklaması anlamına geliyor.

Filistinliler, haklarındaki suçlamayı öğrenemeden ve kendilerini savunma hakkından mahrum şekilde 6 aya kadar hapse atılabiliyor.

Bu süreden sonra askeri mahkemeye sevk edilen ancak suçlamalardan habersiz bir Filistinlinin tutukluluk süresi 5 yıla kadar defalarca uzatılabiliyor.