Eski İsrail askeri istihbarat şefi Aharon Haliva, Gazze'deki ölüm oranlarının artmasını "gerekli" ve "gereken" bir durum olarak nitelendirdi. Haliva, yaptığı açıklamalarda, "Gazze'de 50,000 ölüm olması gerekli ve gelecekteki nesiller için bir mesajdır." dedi.
Haliva, "7 Ekim'deki her bir kurban için 50 Filistinlinin ölmesi gerekiyor.” diyerek, geçmişteki Nakba olayına atıfta bulundu. Nakba, 1948'de Filistin topraklarında yaşanan etnik temizlik sürecini ifade ediyor. Haliva, bu tür olayların "her zaman" yaşanması gerektiğini savunarak, "Onların sonuçları hissetmeleri için bir Nakba'ya ihtiyaçları var." ifadesini kullandı.
Gazze'deki ölüm oranı, Mart ayında 50,000'i geçerken, güncel verilere göre bu sayı 61,000'i aşmış durumda. Haliva'nın açıklamaları, uluslararası insan hakları örgütleri tarafından sert bir şekilde eleştirildi. Haliva, ayrıca Hamas'ın uluslararası meşruiyeti olmadığını ve bu nedenle savaşılmasının serbest olduğunu vurguladı.
Hamas ve İsrail, Ocak ayında kısa süreli bir ateşkes anlaşmasına varmıştı, ancak bu anlaşma Mart ayında İsrail'in bazı esirlerini geri alması ve Gazze'ye yeniden saldırıya geçmesiyle çökmüştü.
Haliva'nın açıklamaları, İsrail'in Gazze'deki askeri stratejileri ve Filistinlilere yönelik tutumunu yeniden gündeme getirirken, bölgedeki insani krizin boyutlarını da gözler önüne seriyor. Gazze'de yaşayan 2.3 milyon insan, sürekli bombardımanlar nedeniyle yerinden edilmekte ve büyük bir insani krizle karşı karşıya kalmakta.
Bu durum, uluslararası toplumun dikkatini çekerken, Filistin halkının yaşadığı acılar ve kayıplar üzerine tartışmaları da derinleştiriyor.