Orta Doğu

İsrail, Dürzileri bölgesel yayılmacı planları için kullanıyor

Analistler ve siyasi uzmanlar, İsrail’in Suriye ve Lübnan’daki müdahalelerinin, bölgeyi kendi çıkarları doğrultusunda yeniden şekillendirme amacı taşıyan genişletici bir stratejinin parçası olduğunu belirtiyor.

Abone Ol

Uzmanlar, İsrail’in “Dürzileri koruma” söyleminin, çok daha derin hedeflerin üzerini örten bir perde olduğunu vurguluyor.

Siyasi analist Mahmud Aluş, İsrail’in Suriye’de yürüttüğü faaliyetlerin, ülkeyi zayıflatmayı ve federatif bir yapı dayatmayı hedeflediğini ifade etti. Aluş, İsrail’in Dürzi meselesini bu hedeflere ulaşmak için güçlü bir giriş kapısı olarak kullandığını, bunun ise Dürzileri hem Suriye devleti hem de diğer topluluklarla çatışmaya sürükleyerek onlar için de tehdit oluşturduğunu belirtti.

İsrail, geçtiğimiz günlerde Şam yakınlarındaki Aşrefiye Sahnaya bölgesinde “aşırı unsurlara” yönelik hava saldırıları düzenlediğini duyurmuştu. İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve Savunma Bakanı Yisrael Katz, Suriye rejiminin Dürzilere yönelik tehditleri engellemesi gerektiğini açıklamıştı.

İsrail uzmanı Muhannad Mustafa ise İsrail’deki Dürzi dini lider Muvaffak Tarif’in, İsrail’in Suriye stratejisinde küçük ama etkili bir figür olarak kullanıldığını savundu.

İsrail’in Güney Suriye Hesapları

Mustafa, İsrail’in güney Suriye’de bir “güvenlik bölgesi” oluşturmak istediğini, güç, anlaşma veya uluslararası baskı gibi koşullar olmadan bu bölgeden çekilmeyeceğini belirtti. Gazeteci Gideon Levy ise İsrail’in, Trump döneminde gelen beklenmedik destek ve uluslararası toplumun zayıflığından yararlanarak bölgesel sınırlarını genişletme fırsatı gördüğünü ancak bu stratejinin başarıya ulaşmasının şüpheli olduğunu ifade etti.

Lübnan ve Müzakere Süreçleri

Lübnan cephesine değinen Aluş, İsrail’in bu savaşı Hizbullah’ı zayıflatma fırsatı olarak gördüğünü ve bu yayılmacı eğilimin tüm bölgeyi tehdit ettiğini söyledi. Mustafa ise İsrail toplumunun şu an için Lübnan, Suriye ve Batı Şeria’daki cephelere karşı kayıtsız kaldığını, esas odağının Gazze ve esirler meselesi olduğunu belirtti.

Aluş ayrıca, Suriye konusunda Türkiye’nin çıkarlarının görmezden gelinemeyeceğini ve İsrail ile Türkiye arasında müzakere yollarının açık olduğunu vurguladı. Aynı zamanda ABD ve Suriye arasında da görüşmelerin sürdüğünü, Lübnan devletinin ise Hizbullah’ın silahsızlandırılmasını sağlayacak ulusal bir çözüm sunmakta zorlandığını dile getirdi.

daily ummah