Filistinli aktivist Issa Amro, BBC yapımı Louis Theroux’nun "The Settlers" adlı belgeselinde yer aldıktan sonra İsrail askerleri ve yerleşimcilerin hedefi oldu. Amro, Cumartesi günü Batı Şeria’daki Hebron’da bulunan evine yapılan baskını, belgeseldeki katılımına bir "intikam" olarak nitelendirdi.
Amro, aynı zamanda yasadışı yerleşimlerin genişlemesine karşı faaliyet gösteren barışçıl bir grup olan Youth Against Settlements’ın kurucularından. Aktivist, sosyal medya platformu X üzerinden paylaştığı videolarda, İsrail askerlerinin evine baskın düzenlediğini ve ardından yerleşimcilerin olayı devam ettirdiğini açıkladı. Amro’nun ifadelerine göre yerleşimciler, bir aktivisti yaraladı, ağaçlara zarar verdi, araç gereçler ve çöp konteynerlerini çaldı.
Amro, açıklamasında şunları söyledi:
“Bugün askerler evime baskın düzenledi. BBC belgeseli ‘The Settlers’a katıldığım için benden intikam almak istediler. Askerler gittikten sonra yerleşimciler baskını sürdürdü; bir aktivisti yaraladılar, ağaçları kestiler ve eşyalarımı çaldılar.”
Yasalar ne diyor?
Batı Şeria ve Kudüs’teki İsrail yerleşimleri uluslararası hukuka göre yasa dışı kabul ediliyor. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi, bu yerleşimlerin “hiçbir hukuki geçerliliği olmadığını ve uluslararası hukukun açık bir ihlali olduğunu” belirtiyor.
Belgesel ve olayın bağlantısı
BBC Two’da Nisan ayında yayınlanan "The Settlers" belgeselinde Amro, Louis Theroux’ya İsrail işgali altındaki Hebron bölgesini gezdiriyor. Belgeselde Amro, İsrailli yerleşimcilerin Filistinlilere yönelik ayrımcı uygulamalarını ve yasadışı yerleşimlerin etkilerini anlatıyor. Amro, belgeselde şu ifadeleri kullanıyor:
“Uluslararası hukuka göre yerleşimler yasa dışı. Bizi eşit insan olarak görmüyorlar ve bizim de onlar gibi aynı haklara sahip olduğumuzu düşünmüyorlar.”
Theroux’dan destek mesajı
Belgeselin yapımcısı Louis Theroux, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, “Issa Amro, belgeselde yer aldıktan sonra askerler ve yerleşimciler tarafından taciz edilmeye devam ediyor. Ekibimiz son 24 saatte onunla düzenli iletişimdeydi ve durumu yakından takip ediyoruz.” dedi.
Bu olay, Batı Şeria’daki gerilimlerin ve yasadışı yerleşimlere karşı çıkan aktivistlere yönelik baskıların boyutunu yeniden gündeme taşıdı.
