Orta Doğu

İbrahim Kalın’ın Farabi’yi ziyaret etmesi ne anlama geliyor?

MİT Başkanı İbrahim Kalın’ın Şam ziyareti sırasında İslam filozofu Farabi’nin kabrini ziyareti, bölgedeki Türk angajmanının sadece güvenlik değil, derin bir medeniyet ve hikmet diliyle de inşa edildiği mesajını verdi.

Abone Ol

Suriye’nin başkenti Şam’da temaslarını sürdüren Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) Başkanı İbrahim Kalın, diplomatik ve güvenlik odaklı görüşmelerinin ötesinde çok konuşulacak sembolik bir ziyarete imza attı. Kalın, İslam düşünce tarihinin en büyük isimlerinden biri olan ve Şam’da medfun bulunan ünlü filozof Farabi’nin kabrini ziyaret etti.

"Sert" temaslara medeniyet çerçevesi

Bu ziyaret, istihbarat ve güvenlik eksenli "sert" temasların, evrensel akıl ve hikmet arayışıyla bilinçli biçimde çerçevelenmesine yönelik incelikli bir mesaj olarak değerlendiriliyor. Uzmanlar, Kalın’ın bu tercihini, Türkiye’nin bölge politikasını salt reel-politik çıkar hesaplarının ötesine taşıma ve ortak bir düşünsel zemin hatırlatması yapma çabası olarak okuyor.

"Erdemli şehir" ideali ve bölgesel gerçekler

Farabi’nin siyaset felsefesindeki en temel kavramlardan biri olan “El-Medinetü’l-Fazıla” (Erdemli Şehir), adaletin, aklın ve ahlakın hüküm sürdüğü bir toplumsal düzeni simgeliyor. On yılı aşkın süredir büyük bir parçalanma ve yıkım yaşayan Suriye coğrafyasında bu kabrin ziyaret edilmesi; bölgenin aklî ve ahlâkî bir yeniden inşa idealine olan ihtiyacına işaret ediyor.

Ziyaretin öne çıkan diğer boyutları ise şöyle yorumlanıyor:

  • Entelektüel diplomasi: İbrahim Kalın’ın bir İslam felsefesi uzmanı ve yazar kimliğiyle bu ziyareti gerçekleştirmesi, Türkiye’nin bölgeye yönelik "medeniyet hafızası" referanslarını güçlendiriyor.

  • İstihbarattan anlam diline: İstihbarat diplomasisinin yalnızca güç ve operasyonel dille değil, aynı zamanda tarih ve anlam diliyle de konuşabileceği gösteriliyor.

  • Ortak gelecek vurgusu: Farabi gibi evrensel bir değer üzerinden, çatışan taraflara ortak bir kültürel miras ve "akıl" paydası hatırlatılıyor.

Diplomasi sahasında yeni bir üslup

Türkiye’nin Şam’daki angajmanını "güvenlik koridoru" tartışmalarından çıkarıp "hikmet arayışına" kadar genişleten bu ziyaret, bölgedeki Türk varlığının sadece askeri bir zorunluluk değil, tarihsel bir sorumluluk ve düşünsel bir derinlik taşıdığı tezini destekliyor. Kalın’ın bu ziyareti, Şam semalarında sadece askeri jetlerin veya diplomatik konvoyların değil, bin yıllık bir düşünce mirasının da yankılandığını tüm dünyaya ilan ediyor.

Daily Ummah