Hollanda hükümeti, İsrail’in aşırı sağcı Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben Gvir ile Maliye Bakanı Bezalel Smotrich’i Schengen Bölgesi’nin 29 ülkesine giriş yasağı getirdi. Karar, iki bakanın Filistinlilere yönelik yerleşimci şiddetini kışkırtmaları ve Gazze’de etnik temizlik çağrıları yapmaları nedeniyle alındı. Hollanda Dışişleri Bakanlığı, bu kararın “olağanüstü koşullar” nedeniyle verildiğini ve Avrupa Birliği düzeyinde koordineli önlemler alınması için çalışmaların süreceğini açıkladı.
Hollanda Dışişleri Bakanı Caspar Veldkamp, bakanların “Filistinlilere yönelik yerleşimci şiddetini sürekli kışkırttığını, yasa dışı yerleşimlerin genişletilmesini savunduklarını ve Gazze’de etnik temizlik çağrıları yaptıklarını” belirtti. Veldkamp, Ağustos ayında İsrail’in Gazze’deki katliamlarına ve Batı Şeria’daki yerleşim planlarına karşı etkili önlemler alınmadığı gerekçesiyle görevinden istifa etmişti.
Bu gelişme, İspanya’nın da aynı iki bakanı ülkesine giriş yasağı getirmesinin hemen ardından geldi. İspanyol Dışişleri Bakanı José Manuel Albares, kararın İsrail’in iki İspanyol bakanın ülkesine girişini engellemesine karşılık olduğunu ve İspanya’nın İsrail’e yönelik kapsamlı yaptırımlar, özellikle tam bir silah ambargosu uygulama kararı aldığını duyurdu. İspanya Başbakanı Pedro Sanchez, bu adımların “Gazze’deki soykırımı durdurmak” ve “Filistin halkını desteklemek” amacı taşıdığını vurguladı.
Hollanda daha önce de Ben Gvir ve Smotrich’in ülkeye girişini yasaklayacağını açıklamıştı. Haziran ayında İngiltere, Norveç, Avustralya, Yeni Zelanda ve Kanada da bu iki İsrailli bakana karşı Filistinlilere yönelik şiddeti teşvik ettikleri gerekçesiyle yaptırımlar uygulamaya başlamıştı. Temmuz ayında Slovenya, iki bakanı "persona non grata" ilan eden ilk AB ülkesi olmuş, onları “aşırı şiddet ve Filistinlilerin insan hakları ihlalleri” ile suçlamıştı.
Son olarak Belçika da İsrail’e karşı “sert yaptırımlar” uygulayacağını açıklayarak, iki bakan ve “birkaç şiddet yanlısı yerleşimciyi” ülkede istenmeyen kişiler listesine aldı.
Bu kararlar, İsrail’in Filistin halkına yönelik politikalarına karşı Avrupa ve diğer ülkelerde artan tepkilerin ve yaptırım çağrılarının somut yansımaları olarak görülüyor.