Hamas yaptığı açıklamada, kararı "Gazze Şeridi'ndeki sivillere yönelik acımasız ve yıkıcı savaşını durdurması için İsrail'e baskı yapma yolunda önemli bir adım" olarak nitelendirdi.

"Uluslararası toplumu ve BM'yi, İsrail'e silah tedarik eden ülkeler ile şirketleri bu kararı derhal uygulamaya zorlamak için pratik önlemler almaya" çağıran Hamas, açıklamasında başta ABD olmak üzere ülkelerden "İsrail'in işgaline ve ordusuna askeri ve siyasi destek vermeyi durdurmalarını" talep etti.

Karar 28'e karşı 6 oyla kabul edilmişti

BM İnsan Hakları Konseyi'nin 55. Oturumu kapsamında "Doğu Kudüs dahil işgal altındaki Filistin topraklarında insan hakları durumu ve hesap verebilirlik ile adaleti sağlama yükümlülüğü" başlıklı karar tasarısı dün oylanmıştı.

Türkiye'nin de ortak sunucuları arasında yer aldığı ve İslam İşbirliği Teşkilatı (İTT) tarafından sunulan karar tasarısı, 47 üyeli Konsey'deki oylamada 28'e karşı 6 oyla kabul edilmişti. Oylamada 13 ülke ise çekimser kalmıştı.

ABD, Arjantin, Bulgaristan, Almanya, Malavi ve Paraguay tasarı aleyhinde oy verirken Fransa, Hindistan ve Japonya çekimser kalmıştı.

Tasarıda, "işgalci güç" İsrail'in, Doğu Kudüs dahil 1967'den bu yana işgal ettiği Filistin topraklarındaki işgaline son vermesi talep edilirken İsrail-Filistin çatışmasını sona erdirmeye yönelik tüm çabaların, uluslararası insancıl hukuka, uluslararası insan hakları hukukuna ve ilgili BM kararlarına dayanması gerektiği vurgulanmıştı.

İsrail soykırımında öne çıkan 11 katliam İsrail soykırımında öne çıkan 11 katliam

İsrail'e Gazze Şeridi'ndeki ablukayı ve diğer tüm toplu cezalandırma yöntemlerini derhal sonlandırması çağrısının yapıldığı tasarıda, "Gazze'de acilen ateşkes sağlanmalı. Özellikle geçişler ve kara yolları üzerinden acil insani erişim ve yardım sağlanmalı ve Gazze'deki Filistin halkının temel ihtiyaçları acilen giderilmeli." ifadeleri yer almıştı.

Tasarıda, İsrailli yetkililerin "soykırımı teşvik" anlamına gelen açıklamalarından derin endişe duyulduğu ifade edilirken İsrail'den soykırımı önleme yönündeki yasal sorumluluğunu yerine getirmesi ve Uluslararası Adalet Divanı tarafından 26 Ocak 2024'te hükmedilen geçici tedbirlere tam uyması talep edilmişti.

İsrail'in Gazze'nin güneyindeki Refah şehrine yapılacak her türlü büyük ölçekli askeri saldırıya ve bunun neden olacağı yıkıcı insani sonuçlara karşı uyarının yer aldığı tasarıda, Gazze'deki sivillerin "aç bırakılmasının, İsrail tarafından bir savaş yöntemi olarak kullanılması da kınanmıştı.

Tasarıda, uluslararası insancıl hukukun daha fazla ihlal edilmesini ve insan hakları ihlallerini önlemek adına tüm ülkelere, "işgalci güç" İsrail'e silah, mühimmat ve diğer askeri teçhizatın satışını ve transferini durdurmaları çağrısına da yer verilmişti.