Hamas'ın Siyasi Büro Üyesi İzzet er-Rişk, yaptığı yazılı açıklamada, Almanya'nın Gazze Şeridi'nde Filistin halkına uygulanan etnik temizlik ve zorla yerinden edilmesini destekleyen tutumunu kınadığını ifade etti.

Almanya'nın İsrail lehine sergilediği tutumun tarihte Nazilerin işlediği suçların kefaletini ödemeye yönelik bir girişim olduğu kaydedilen açıklamada, "Bu tutumu halkımızın maruz kaldığı yeni Holokost'u destekleyen ve onaylayan Almanya'nın peşini bırakmayan büyük bir günahtır." ifadeleri kullanıldı.

Rişk, UAD'da soykırım suçlamasıyla yargılanan İsrail lehine davaya müdahil olacağını açıklayan Almanya'ya bu kararından geri dönmesi çağrısı yaptı.

Almanya, dün Uluslararası Adalet Divanının çalışmalarını desteklediğini ve ana davada üçüncü taraf olarak İsrail lehine müdahil olma niyeti taşıdığını açıklamıştı.

Ürdün, Suriye'deki vatandaşlarına "ülkeyi en kısa sürede terk etme" çağrısı yaptı Ürdün, Suriye'deki vatandaşlarına "ülkeyi en kısa sürede terk etme" çağrısı yaptı

Güney Afrika'nın İsrail'e karşı UAD'de açtığı "soykırım davası"

Güney Afrika Cumhuriyeti, İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarının Soykırım Sözleşmesi'ni ihlal ettiği gerekçesiyle 29 Aralık 2023'te UAD'de dava açarak İsrail aleyhine ihtiyati tedbir kararı alınmasını talep etti.

Güney Afrika bu kapsamda UAD'den 9 ihtiyati tedbir kararına hükmedilmesini istiyor.

Bu kararlar arasında, "İsrail'in Gazze'deki askeri operasyonlarını derhal durdurması, Filistinlilere yönelik soykırımın önlemesi için gerekli tüm makul tedbirleri alması, yerlerinden edilenlerin evlerine dönerek yeterli gıda, su, yakıt, tıbbi ve hijyen malzemeleri, barınak ve giysi dahil olmak üzere insani yardıma erişimini sağlaması, soykırıma karışanların cezalandırılmaları için gerekli adımları atması ve soykırımın delillerini muhafaza etmesi" de bulunuyor.

Güney Afrika, durumun aciliyeti sebebiyle UAD'den tedbir kararına hükmetmesini talep ederken duruşmaların tamamlanmasının ardından Divan, tarafların beyanları ve delillerini inceleyerek karar için müzakerelere başladı.

Kararın açıklanması için hakimleri bağlayan bir tarih bulunmuyor ancak UAD'nin önceki yargılamalarına bakıldığında soykırım gibi aciliyet gerektiren durumlarda bu sürenin birkaç hafta olduğu görülüyor.