7 Ekim 2023'te başlayan ve iki yılı aşkın süredir devam eden Gazze savaşı, soykırımcı İsrail'in bölgeyi tamamen kontrol altına alma ve Hamas'ı askeri ve siyasi olarak tamamen ortadan kaldırma hedefini taşıyordu. Ancak, tüm yıkıma rağmen Hamas'ın direnişi, hareketin diplomatik ve askeri cephede elde ettiği, mevcut ateşkes anlaşmasına yansıyan önemli başarıları beraberinde getirdi.
Ateşkes masasına varılırken Hamas'ın iki yıllık savaşta elde ettiği temel başarılar ve sonuçlar şunlardır:
1. İsrail'in temel savaş hedefini boşa çıkarmak (Hayatta kalma başarısı)
İşgalci İsrail Başbakanı Netanyahu'nun defalarca dile getirdiği "Hamas'ı tamamen imha etme" hedefi, iki yılın sonunda gerçekleşmedi. Hamas, kapsamlı bir hava ve kara saldırısına rağmen komuta kademesini, askeri yapısını (tünel ağları dahil) ve siyasi liderliğini korumayı başardı. Bu durum, Hamas'ın Gazze'de siyasi bir aktör ve direniş gücü olarak varlığını sürdürme başarısıdır ve en büyük stratejik zaferi olarak kabul edilmekte.
2. Zorunlu siyasi görüşme zeminine oturmak
İsrail, savaşa başlamadan önce Hamas'la müzakere etmeyi reddediyordu. Ancak savaşın sonunda, rehineleri geri getirmek ve çatışmayı durdurmak için ABD, Katar ve Mısır aracılığıyla Hamas ile dolaylı da olsa görüşmek zorunda kaldı. Bu, Hamas'ın diplomatik olarak meşru bir muhatap olarak tanınması ve istediği şartları masaya sürme gücünü elde etmesi anlamına gelmekte.
3. Rehineler karşılığında büyük mahkum takasını gerçekleştirmek
Ateşkesin temelini oluşturan rehine-mahkum takası, Hamas'ın en somut kazanımı. Rehineler karşılığında soykırımcı İsrail'in, daha önceki anlaşmalarda serbest bırakmayı reddettiği Marvan al-Bergusi ve Ahmed Saadat gibi önde gelen Filistinli mahkumları dahi serbest bırakmak zorunda kalması, Hamas'ın "tüm mahkumların serbest bırakılması" yönündeki tarihi talebine yaklaştığını göstermekte. Bu, Filistin halkı arasında Hamas'ın imajını güçlendiren büyük bir moral zaferdir.
4. İsrail askerlerinin geri çekilmesini şart koşmak
Ateşkes anlaşmasının ilk aşaması, İsrail askerlerinin Gazze Şeridi'nde belirlenen bir hatta geri çekilmesini gerektirmekte. Bu geri çekilme, Hamas'ın "işgal güçlerinin geri çekilmesi" yönündeki talebinin bir karşılığı ve Gazze'nin kısmi de olsa kontrolünü yeniden tesis etme yolunda atılmış bir adım.
5. Küresel kamuoyunu Filistin davası lehine çevirmek
Katil İsrail'in saldırılarının yol açtığı kitlesel yıkım ve sivil ölümler, Hamas'ın uluslararası arenada "soykırım" söylemini güçlendirmiş ve Filistin davasına yönelik küresel vicdanı harekete geçirmiştir. Dünya çapında artan Filistin yanlısı protestolar, üniversite eylemleri ve UAD süreci, İsrail'in uluslararası itibarını tarihinin en düşük seviyesine çekerek, Hamas'ın hukuksuzlukları ifşa etme hedefine ulaşmasını sağlamıştır.
İki yıllık çatışma, Gazze'ye büyük bir insani maliyet yüklese de, Hamas'ın askeri ve siyasi olarak ayakta kalması, Gazze'deki direnişin yalnızca askeri bir direniş değil, aynı zamanda siyasi bir hayatta kalma mücadelesi olduğunu kanıtlamıştır. Şimdi asıl sınav, ateşkesin kalıcı bir barışa mı, yoksa yeni bir çatışma döngüsüne mi yol açacağını belirleyecektir.