Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Almanya Dışişleri Bakanı Johann Wadephul'un daveti üzerine yarın Almanya'ya resmi bir ziyarette bulunacak. Bu ziyaret, Fidan'ın göreve gelmesinden bu yana Almanya'ya gerçekleştireceği ilk ikili ziyaret olma özelliğini taşıyor. Bakan Fidan’ın Berlin’deki temasları kapsamında, Türk toplumu temsilcileri ve iş insanlarıyla bir araya gelmesi de öngörülüyor.
Bakanlık kaynaklarından edinilen bilgilere göre, Fidan Alman mevkidaşıyla yapacağı görüşmelerde, son dönemde üst düzey ziyaretlerle ivme kazanan Türkiye-Almanya ilişkilerinde istişare ve diyalog mekanizmalarının sürdürülmesinin önemini vurgulayacak. İkili ticaret hacminin 2024'te 47,5 milyar dolara ulaştığı ve hedefin kısa vadede 60 milyar dolar olduğu bu ilişkide, ekonomik ve ticari bağların güçlenmesinden duyulan memnuniyet dile getirilecek. Ayrıca enerji, ulaştırma, yapay zeka ve dijitalleşme gibi alanlarda stratejik iş birliği imkanları değerlendirilecek.
AB süreci, vize serbestisi ve savunma işbirliği
Görüşmelerin ana gündem maddelerinden birini Türkiye-AB ilişkileri oluşturacak. Bakan Fidan'ın, Gümrük Birliği'nin güncellenmesi, Vize Serbestisi Diyaloğu'nun ilerletilmesi ve Türkiye'nin AB'nin sanayi stratejisine dahil edilmesi gibi Ankara'nın AB’den beklentilerini paylaşması planlanıyor. Türkiye ile AB arasında stratejik diyaloğun canlandırılması hususundaki yapıcı açıklamalardan duyulan memnuniyet de dile getirilecek.
Savunma ve güvenlik alanında ise Türkiye’nin, Avrupa güvenlik mimarisine önemli katkılar sunan güçlü bir NATO müttefiki olduğu vurgulanacak. Bu kapsamda, Eurofighter Typhoon uçaklarının tedariki konusunda sağlanan mutabakatın öneminin altı çizilerek, askeri ilişkilerin ve savunma sanayisi işbirliğinin güçlendirilmesine yönelik ortak projeler ele alınacak.
Gazze ve Ukrayna konuları da masada
Bölgesel ve küresel konular da Fidan'ın gündeminde üst sıralarda yer alıyor. Görüşmelerde, İsrail’in Gazze’deki ateşkesi baltalamaya yönelik eylemlerine izin verilmemesi gerektiği belirtilerek, kalıcı ateşkes, kesintisiz insani yardım ve yeniden imar çalışmalarının başlatılması vurgulanacak. Ayrıca, BMGK kararı doğrultusunda "Barış Kurulu" ve "Uluslararası İstikrar Gücü" teşkili dahil atılacak adımların iki devletli çözüm perspektifiyle uyumlu olması gerektiğine değinilecek.
Diğer yandan, Türkiye'nin Rusya-Ukrayna Savaşı'nın adil ve kalıcı bir barışla sona erdirilmesine yönelik gayretlerinin sürdürüleceği ve bu yönde atılan adımlara katkı sunmaya hazır olduğu yinelenecek. Suriye'nin toprak bütünlüğü temelinde kalıcı istikrarın sağlanması çabaları ve DEAŞ'la Mücadele Uluslararası Koalisyonuna (DMUK) yakın zamanda üye olan Suriye'ye yönelik kısıtlama ve yaptırımların kaldırılması gerekliliği de gündeme gelecek.





