Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, dün AK Parti Grup Toplantısı'nda merakla beklenen seçim tarihini açıkladı. Erdoğan, "Rahmetli Menderes 14 Mayıs 1950'de 'Yeter söz milletindir' diyerek milletin gönlüne girmiş ve sandıktan ezici bir zaferle çıkmıştı. 'Yeter, söz de karar da gelecek de milletindir' diyerek 2023'te milletimizin desteğine talibiz. Milletimiz 73 yıl sonra bir kez daha aynı gün, Altılı Masa diyerek karşımıza çıkan bu darbe şakşakçılarına, bu kifayetsiz muhterislere, bu müstemleke heveslilerine 'yeter' diyecektir" sözleri ile 14 Mayıs'ı işaret etti.

Erdoğan'ın sözleri sonrası seçimin öne alınması kesinleşirken, sürecin nasıl işleyeceği merak konusu oldu. Peki, 14 Mayıs'taki seçimin yol haritası nasıl olacak?

SEÇİM İÇİN 2 YOL VAR

Türkiye'de bir seçimin öne alınabilmesinin ilk yolu Türkiye Büyük Millet Meclisi'nden geçiyor. Meclis'in 5/3'ünün seçim kararını onaylaması gerekiyor. Bu da 360 sandalyeye tekabül ediyor. Ancak ne Cumhur İttifakı'nın ne de Millet İttifakı'nın tek başına bu gücü bulunmuyor. Cumhur İttifakı TBMM'deki 334 sandalyeyi elinde bulunduruyor. Meclis'ten seçim kararının çıkabilmesi için en az 26 muhalif milletvekilinin Cumhur İttifakı'nın 14 Mayıs seçim kararına destek vermesi gerekiyor.

CUMHUR İTTİFAKI HDP İLE, HDP DE CUMHUR İTTİFAKI İLE YAN YANA YÜRÜMEK İSTEMİYOR

Meclis'te grubu bulunan HDP, İYİ Parti veya CHP'den en az birinin seçim için destek kararı alması elzem. Ancak HDP, Cumhur İttifakı ile Cumhur İttifakı da HDP ile yol yürümeye sıcak bakmıyor. Gözler burada CHP ve İYİ Parti'ye çevriliyor. Ancak bu iki parti de 6 Nisan tarihinden sonra yapılacak bir karar değişikliğine yaklaşmıyor. Bu durum da seçim kararının Meclis'ten çıkma ihtimalini bir hayli zayıflatıyor.

İKİNCİ YOL: BAŞKAN ERDOĞAN ANAYASAL YETKİSİ İLE ÜLKEYİ SEÇİME GÖTÜRECEK

Gözler Meclis'ten kararın çıkmaması durumunda ikinci yol olan Cumhurbaşkanı yetkisine çevrilecek. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Anayasa'nın kendisine verdiği yetkiyi kullanarak, 116'ncı madde ile ülkeyi seçime götürebilir. Güçlü ihtimal de bu gibi görünüyor.

Peki, bu durumda nasıl bir yol izlenecek, takvimdeki kritik günler hangileri?

8 MART'TA KARARI ALABİLİR

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ülkeyi seçime götürürse, bu kararı YSK takvimine göre seçimden en az 60 gün önce ilan etmek durumunda. Bu da 8 Mart tarihini öne çıkarıyor. Erdoğan, dünya Kadınlar Günü'nde seçim kararını açıklayıp, 9 Mart'ta da Resmi Gazete'de yayınlanabilir. Bu durumda ülke 10 Mart itibarıyla seçim sürecine resmen girer. 8-9-10 Mart tarihleri es geçilebilir ancak Mart ayının ilk 15 günü içinde kararın mutlaka alınması gerekiyor.

ADAYLIK BAŞVURULARI 25 MART'TA OLABİLİR

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın seçim kararı alması sonrası 25 Mart gibi adaylık başvuruları alınacak. Adaylık için 5 günlük süre tanınıyor.

Buna göre, bireysel olarak Cumhurbaşkanı adayı olmak isteyenler 5 Nisan'da başvuru yapabilir. Yüksek ihtimalle 30 Nisan'da kesin adaylar açıklanacak, ülke artık kesin bir seçim atmosferine girecek.

AK PARTİ-MHP MECLİS'İN BU KARARI ALMASINI İSTİYOR AMA

AK Parti ve MHP, seçim kararının TBMM'de alınmasından yana. Bu yöntemi daha çok destekliyor. Ancak, muhalefetin karşıt durumu Erdoğan'ın alacağı kararla seçime gitmesi ihtimalini güçlendiriyor.