Kuzey Kore Merkezi Haber Ajansına (KCNA) göre, “Hwasong-8” adı verilen füze dün başarıyla test edildi.

“Hwasong-8” ile, Kuzey Kore ilk defa söz konusu silahlara daha hızlı ve etkin hareket kabiliyeti sağlayan yakıt ampulünü de kullanıma hazır hale getirdi. Kuzey Kore analisti Ankit Panda, füze yakıt ampulünün kullanılmasını savunma sistemi açısından “önemli bir kilometre taşı” olarak niteledi.

Devlet medyası yeni tip füzenin ülkenin “stratejik” silahlarına katkı sağlayacağına ve ülkenin “en önemli 5 yeni silah sisteminden biri” olduğuna işaret etti.

Kuzey Kore son 1 ayda 3’üncü kez füze denemesi gerçekleştirmiş oldu.

ABD İLE KUZEY KORE ARASINDAKİ YAPTIRIM MÜZAKERELERİ

ABD Başkanı Donald Trump ile Kuzey Kore lideri Kim Jong-un, ilk kez 12 Haziran 2018'de Singapur'da bir araya gelmiş, Kore Yarımadası'nın nükleer silahlardan arındırılması ve kalıcı barışın sağlanması konusunda mutabakata varmışlardı.

İki lider, 26-27 Şubat 2019'ta Vietnam'da bir kez daha görüşmüş ancak zirve beklenenden hızlı şekilde ve anlaşmasız sona ermişti. Son olarak 30 Haziran 2019'da Kuzey ve Güney Kore arasındaki silahsızlandırılmış bölgede görüşen iki lider, nükleer müzakere sürecini sürdürme kararı almıştı.

İki ülke arasında Ekim 2019'da İsveç'te yapılan çalışma düzeyindeki toplantılar, Kuzey Korelilere göre Amerikalılar "eski tutum ve tavırlarını" devam ettirdiğinden dolayı kesilmişti.

Kuzey Kore Baş Müzakerecisi Kim Myong Gil, ülkesinin Stockholm'deki büyükelçilik binasının önünde yaptığı açıklamada, "Müzakereler beklentilerimizi karşılamadı ve kesildi." ifadesini kullandı.

ABD'nin müzakere masasına yeni bir şey getirmeyerek adeta eli boş geldiğini öne süren Kim, bu durumun rahatsızlık verici olduğunu söyledi.

Ayrıca Kim, ABD tarafının esneklik göstermediğini, daha önceki tutum ve görüşlerinde ısrar ettiğini kaydederek, "Bizi hayal kırıklığına uğrattılar ve müzakere masasına hiçbir şey getirmeyerek hevesimizi söndürdüler." yorumunda bulundu.

GÜNEY KORE-KUZEY KORE İLİŞKİLERİ

1910'da Japonya tarafından ilhak edilen Kore Adası, 1945'te II. Dünya Savaşı'nın sona ermesinden sonra Sovyet Bloğu ve ABD arasında yaşanan gerilimin zirveye çıktığı yer oldu. 1950-1953 arasında bir ateşkes anlaşmasıyla Kuzey Kore-Güney Kore olarak bölündü.

Kuzey Kore, Kim hanedanı tarafından yönetilen tek partili totaliter Komünist bir devlet olurken Güney Kore, 1987'de doğrudan seçimlerin yapıldığı demokratikleşmeye kadar bir dizi askeri diktatörlük tarafından yönetildi.

Her iki ülke de 1991'de Birleşmiş Milletlere katıldı ve çoğu ülke tarafından tanındı. 1970'lerden bu yana, her iki ülke de askeri gerilimi azaltmak için gayri resmi diplomatik diyaloglar düzenlemektedir.

2000 yılında Başkan Kim Dae-jung, yarımadanın bölünmesinden 55 yıl sonra Kuzey Kore'yi ziyaret eden ilk Güney Kore Başkanı oldu.

Başkan Kim yönetiminde Güney Kore, Kuzey Kore ile daha barışçıl ilişkiler arayışında “Günışığı Politikasını” kabul etti. Politika, diğer şeylerin yanı sıra Kaesong Endüstri Bölgesi'ni kurdu. Bu politika, 2007'de Kuzey Kore'yi de ziyaret eden ve Kuzey Kore lideri Kim Jong-il ile görüşen bir sonraki başkan Roh Moo-hyun tarafından sürdürüldü.

Bu toplantı sayesinde her iki lider de barışı sürdürmek ve Kore arasındaki ilişkileri iyileştirmek için bir bildirge imzaladı. Ancak, artan eleştirilerle karşı karşıya kalan “Günışığı Politikası” sonraki iki hükümet tarafından kaldırıldı. Lee Myung-bak ve Park Geun-Hye'nin başkanlığı sırasında, Kuzey ve Güney Kore arasındaki ilişkiler daha düşmanca hale geldi.

2018'de, Kuzey Kore'nin 2018 Kış Olimpiyatları'na katılımıyla başlayarak, ilişki büyük bir diplomatik atılım gördü ve önemli ölçüde ısındı.

Nisan 2018'de iki ülke, Kore Yarımadası'nın Barış, Refah ve Birleşmesi için Panmunjom Deklarasyonu'nu imzaladı. 2018'de Güney Korelilerin çoğu yeni ilişkiyi onayladı. Kuzey ve Güney Kore arasındaki zirveler, Kuzey Kore ile Amerika Birleşik Devletleri arasındaki olumlu ilişkileri de kolaylaştırdı. Ancak iki ülke arasındaki gerginlikler devam ediyor.