Lübnanlı gazeteci Abdurrahman Selahaddin Ortadoğu Haber’e verdiği röportajda Emel Hareketi’nin Savcı Bitar’ı tehdit ederek olayları ateşlediğini söyledi.

Abdurrahman Selahaddin ile yapılan röportajın tamamı…

Şiiler neden savcı Biter’ın istifasını istiyor?

Yargıç “Bitar”, Lübnan Hizbullahı’nın en büyük müttefiği Emel hareketinin en önemli liderlerinden eski bakan “Ali Hassan Khalil” hakkında tutuklama emri çıkardı.

Hizbullah ve Genel Sekreteri Hassan Nasrallah adli soruşturmaya, özellikle Yargıç Bitar'a defalarca saldırdı ve tehditlerde bulundu.

Şii Hizbullah ve Emel Hareketi’ne yakın kaynaklar, Yargıç Al-Bitar'ın, Hizbullah'ı 4 Ağustos bombalamasına sebep olmakla suçlamak istediğini söylüyor.

Patlamada Hizbullah, kendi parmağı olduğu için mi soruşturmayı engellemeye çalışıyor?

Hizbullah'ın bombalama olayına karışıp karışmadığını belirleyemiyorum. Çünkü bu benim uzmanlık alanım değil. Bununla birlikte soruşturmalar hâlâ gizli tutuluyor. Ancak siyasi noktadan bakıldığında görülecektir ki Hizbullah 4 Ağustos bombalamasından dolayı genel olarak Lübnan ve Hıristiyan toplumunda büyük bir itibar kaybına uğradı. Çünkü burada amonyum nitratın Suriye iç savaşında Hizbullah ve Suriye rejimi tarafından patlayıcı olarak kullanılmak için Lübnan'a Hizbullah tarafından sokulduğuna dair yaygın bir inanç var.

Hristiyan milisler ile Şii milisler arasında yaşanan bu çatışmalar iç savaşa dönüşebilir mi?

Bu çatışmaların bir iç savaşa yol açması pek olası değil çünkü tarafların hiçbirinin bunda bir çıkarı yok. Bununla birlikte bölgesel durum buna izin vermiyor gibi görünüyor.

Bu tür çatışmalar (son aylarda ilk kez olmuyor) taraflar arasında sınır çizmeyi amaçlıyor. Özellikle Hizbullah'ın muhalifleri şu gibi ifadeler kullanıyor: “Siyasi tercihlerinizi bize askeri güçle empoze edemezsiniz.”

Hakikatte Hizbullah kendi alanlarında güçlü ve bir iç savaş başlatma becerisine sahip. Ancak bunun büyük bir bedeli var ve bu bedeli ödemeye hazır değil. Hıristiyan sağ partilere gelince, iç savaş çıkarabilecek kadar güce sahip değiller ama bundan sonra bölgelerini şiddetle savunacaklarının mesajını net bir şekilde vermek istiyorlar.

Lübnan’daki bu kriz hükümetin düşmesine neden olur mu?

Hizbullah ve müttefikleri hükümeti devirmeye gidiyor olabilir. Ancak mevcut durumun ışığında, Hizbullah ve müttefiklerini hükümetin düşmesi, faydadan çok zarara uğratabilir. Bu da, hükümetin düşüşünün söz konusu olmadığı, ancak çok daha fazla zorlukla yüzleşeceği anlamına geliyor.

Fransanın bu olaylarda parmağı var mı?

Fransız stratejisi, İran ile ABD arasında arabuluculuk fikrine dayanıyor. Bu aracılık konumundan faydalanmak için Beyrut Limanı gibi kazanç sağlayacak projelere yatırım yaptı. Ancak son olayların doğrultusunda görülüyor ki Fransa, henüz bu projelerden ve arabuluculuk fikrinden herhangi bir fayda sağlayamıyor.