İşgal yönetiminin Mescidi Aksa hakkında vereceği herhangi bir kararın geçersiz ve tamamen yasa dışı olduğunu dile getirdi. İşgal yönetiminin Yahudilerin Mescid-i Aksa'da ibadet etmeleri konusu dahil bu mabetle ilgili herhangi bir konuyu sorgulama ve hakkında karar verme yetkisinin bulunmadığını ifade etti.

İkrime Sabri, Siyonist yönetimin bir işgal yönetimi olduğunu, işgalin ise gayrimeşru olduğunu dolayısıyla Mescid-i Aksa'yla ilgili bir konuda karar verme yetkisinin de bulunmadığını vurguladı.

Sabri, uluslararası yasaların gerek Mescid-i Aksa'daki ve gerekse işgal edilmiş bölgelerin genelindeki statünün değiştirilmesine izin vermediğini hatırlatarak, işgal mahkemesinin Yahudilerin Mescid-i Aksa'da sessizce ibadet edebileceklerine dair kararının da bir geçerliliğinin olmadığını belirtti.

Sabri, işgal yönetiminin bu tür provokatif kararlar alması karşısında uyarıda bulunarak bu tür düşmanca kararların işgal hükümetini zor duruma sokacağını dile getirdi.

İşgal mahkemesi dün (6 Ekim Çarşamba) yahudilerin Mescid-i Aksa alanında ibadet etme konusunda sınırlı bir haklarının olduğuna hükmederek, aşırı siyonist Yahudi haham Aryeh Lippo'nun Mescid-i Aksa'da sessizce dini ibadetler ve ritüeller yapması sebebiyle buradan uzaklaştırılmasına dair kararın kaldırılmasını istemişti. İşgal mahkemesinin kararı bütün Filistin'de tepkiyle karşılanmış ve kararın işgal yönetiminin Yahudileştirme politikasının bir aşaması olduğuna dikkat çekilmişti.