İsrail’in insan haklarını göz ardı ederek gerçekleştirdiği idari tutuklamaların boykot edilmesinde 160’ıncı güne gelindi.

2022’nin ilk günü başlatılan boykot ile İsrail’in yapmış olduğu ve adına ‘idari tutuklama’ dediği uygulamanın durdurulması amaçlanıyor.

Ulusal ve İslami Güçler Esirler Komitesi Koordinatörü Zeki Debabiş konuyla ilgili olarak geçtiğimiz yıl yaptığı basın açıklamasında, "Bizim kararımız özgürlük... İdari tutuklamaya hayır” sloganıyla yola çıktıklarını ve bu boykot ile yasal bir dayanağı ola ayan bu. Keyfi tutuklamalarda uluslararası farkındalığı arttırma çabasında olduklarını belirtmişti.

İsrail gerçekleştirdiği bu keyfi tutuklamalar için hiçbir açıklama yapmıyor yada konuyla ilgilenmek isteyen avukatların isteklerini de geri çevirebiliyor.

Boykota katılan tutuklular ise İsrail tarafından farklı kısıtlamalarla cezalandırma yöntemine gidiyor. Ziyaretten mahrum etme, idari tutukluluklarını yenilemek ve bunu benzer birçok farklı yöntem boykota katılanlara uygulanabiliyor.

İsrail’in gerçekleştirdiği idari tutukluluklarda 1 ve 6 ay arası hapis cezası verebiliyor. Tutuklunun “İsrail’in güvenliği için tehlike teşkil ettiğine” karar verilmesi haline ise askeri hakim suç isnadından bile bulunmadan tutukluluk süresini 5 yıla kadar uzatabiliyor.

İsrail hapishanelerinden idari tutuklular da dahil olmak üzere yaklaşık 5 bin Filistinli tutuluyor ve bunların en az 200 tanesi çocuk.