Lübnan'da seçimlere bir aydan az zaman kalmasına rağmen sokaklarda henüz bir seçim havası hissedilmiyor. Sadece siyasi partilerin güçlü olduğu bazı semt ve ilçelerle sınırlı bir seçim kampanyası göze çarpıyor.
Halkın seçimlere fazla ilgi göstermemesinin nedenleri arasında siyasi partilere yönelik güven kaybı, 3 yıldır devam eden derin ekonomik kriz, ciddi elektrik kesintileri ve kronikleşen bazı sorunlara sandıktan çıkacak sonuçların çözüm olmayacağı kanaati yer alıyor.
Bir başka sebep de son aşamada seçimlerin ertelenme ihtimali. Zira Lübnanlılar 2009'dan 2018'e kadar 9 yıl boyunca seçimlerin yapılamadığı bir döneme tanık oldu.
Ayrıca, seçimlerin şeffaf olmayacağı, para karşılığı oy verileceği yönünde basında yer alan iddialar da seçmenin heyecanını kıran unsurlar arasında.
15 Mayıs'taki seçimler yaklaşırken başkent Beyrut sokaklarında seçmenlere düşüncelerini ve sandığa gidip gitmeyecekleri soruldu.
“BU ÜLKEDE SEÇİMLE ÇÖZÜM VE SİSTEM DEĞİŞİKLİĞİ MEYDANA GELMİYOR”
Said Ahmed, 30 yıl boyunca yurt dışında yaşamasına rağmen ikamet ettiği ülkede her zaman sandık başına giderek Lübnan seçimlerinde oy kullandığını, ancak bu kez farklı düşündüğünü söyledi.
Ahmed, "Artık yeter! Neden oy vereceğim?.. Bu ülkede seçimle çözüm ve sistem değişikliği meydana gelmiyor. Burada çözüm birilerinin gençlere fırsat tanıyabilmesidir. Aksi takdirde sandıkta umut yok." dedi.
Devlet yöneticilerini yolsuzlukla suçlayan Ahmed, "Burada mesele seçimde değil yolsuzluk yapılmasında. Yolsuzluğa bulaşmış ülke yöneticileri seçimlerde aktif rol oynayıp geleceği yine ellerinde tutacak." diye konuştu.
“OY KULLANMAMAKTA KARARLIYIM”
İsmini paylaşmak istemeyen Beyrutlu kadın seçmen de geçmişte siyasetçilerin verdiği vaatlerin hiçbirinin yerine getirilmediğini, aksine ülkedeki sorunların bir yığın olarak halka mal edildiğini söyledi.
Beyrutlu seçmen, "Seçimlerde oy kullanmayacağım. Siyasetçiler bizi yarı yolda bıraktı. Yardım için kapılarını çalınca kapıyı yüzüne kapatıyorlar." dedi.
Hayatı boyunca sadece bir defa sandık başına gittiğini aktaran Beyrutlu seçmen, "Siyasetçilere yardım için haykırsam dahi bana yardım etmeyeceklerini biliyorum. Oy kullanmamakta kararlıyım. Aynı şekilde tüm çocuklarım da oy kullanmayacak. Daha kaç defa aynı kişilere bir şans verip onların denemelerini izleyeceğiz? Mağdur olan biziz." ifadelerini kullandı.
"SEÇİMLE ELDE EDİLEBİLECEK BİR ÇÖZÜM ORTADA YOK"
Lemis Charbel sandığa gitme niyetinde olmayan bir başka Beyrutlu. Charbel de birçok Lübnanlı gibi ülkedeki siyasi sistemin sandıktan çıkacak sonuca göre değişmeyeceği görüşünde.
Charbel, "Seçimle elde edilebilecek bir çözüm ortada yok. Daha önce toplumsal hareketle başlayan devrim ile sistemi değiştirmek istedik. Ancak mevcut siyasi partiler onu da manipüle etti." dedi.
SEÇİMLERİN ERTELENMESİ VE ŞEFFAF OLMAMASI İHTİMALİ
Lübnan genelinde hem seçmen hem de siyasiler arasında seçimlerin son evrede ertelenmesinin gündeme gelebileceği belirtiliyor.
Son olarak Hizbullah Genel Sekreteri Hasan Nasrallah, 7 Nisan'da yaptığı açıklamada, ABD imasında bulunarak ülkedeki bazı diplomatik misyonların seçimleri ertelemek için girişimlerde bulunduğunu iddia etmişti.
İddialarını bir adım ileri götüren Nasrallah, Lübnan ile diplomatik ilişkilerini yeniden tesis eden Suudi Arabistan'ın oy karşılığında seçmenlere para ödeyebileceğini öne sürmüştü.
Nasrallah'ın bu açıklamalarına ABD tarafından herhangi bir cevap gelmezken, 15 Mayıs'ta yapılması planlanan genel seçimlerin ertelenme ihtimali yeniden ülke gündemine düştü.
Lübnan Cumhurbaşkanı Mişel Avn ise, 18 Nisan'da yaptığı açıklamada, "Sizleri de temin ederim ki seçimler zamanında yapılacak. Tüm hazırlıklar seçimlerin yapılması yönünde yapıldı." ifadelerini kullandı.
SEÇİMLERDE 1002 ADAY YARIŞIYOR
Lübnan İçişleri Bakanı Besam Mevlevi'nin 4 Nisan'da yaptığı açıklamaya göre, 128 sandalyeli Mecliste yer alabilmek için 15 seçim bölgesinde toplam 1002 aday yarışacak.
Ülkede 2018'de 3 milyon 746 bin olan seçmen sayısı, bu sene 3 milyon 967 bine ulaştı. Lübnanlılar Mayıs 2018'de yapılan genel seçimlere yüzde 49 oranında katılım göstermişti.
Lübnan'da 1989'da yapılan Taif Anlaşması'na göre Meclisteki milletvekili dağılımı "28 Sünni, 28 Şii, 8 Dürzi, 34 Maruni Hristiyan, 14 Ortodoks, 8 Katolik, 5 Ermen, 2 Alevi, 1 milletvekili de Hristiyanlar içerisindeki azınlıklar" şeklinde gerçekleşiyor.
